Cevap:
Konu ile alakalı olarak Câmi’-ul-fetâvâ kitabında deniyor ki:
“Kabrin derinliği, insanın göğsüne kadar olmalıdır. Adam boyunca olması daha iyidir.”
Kabir, su girmemesi, koku çıkmaması ve hayvanların açmaması için, derin olmalıdır. Uzunluğu meyyitin boyu kadar, genişliği, boyunun yarısı kadar olmalıdır. Kabrin uzunluğuna istikameti, kıble ciheti ile dik açı yapacak şekilde olmalıdır. Lahd yapmak sünnettir. Lahd, kabir kazıldıktan sonra, kabrin tabanından kıble cihetine ve kabir boyunca, içine meyyit sığacak kadar genişlik ve yükseklikte kazılan yerdir. Meyyit, lahd içine, sağ yanı üzere konur. Şak yapılmaz yani kabir kazıldıktan sonra ortasına çukur açıp, meyyit buraya konmaz. Toprak çürük, nemli ise, erkeği lahdin veya doğruca kabrin içine tabut ile koymak caiz olur. Toprak kuru ve sağlam ise, erkeği tabut ile gömmek mekruh olur. Meyyitin altına keçe, hasır gibi şeyler sermek de mekruhtur. Tabut ile gömünce tabut içine biraz toprak konur. Kadınları, her zaman tabut ile gömmek efdaldir.
***
Sual: Peygamber efendimizin hatırı, hürmeti için diyerek, Allahü teâlâdan bir şey istemenin, dinen mahzuru olur mu?
Cevap:
Mir’ât-i Medîne kitabında deniyor ki:
“Allahü teâlâ (Seni yaratmasaydım, hiçbir şeyi yaratmazdım) buyurarak, Muhammed aleyhisselamın Habîbullah olduğunu, Onu çok sevdiğini bildiriyor. Bu hadis-i kudsî, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin Mektûbât kitabında da yazılıdır. Aşağı bir insan bile, sevgilisinin hatırı için istenileni boş çevirmez. Âşıka, maşûkunun hatırı için iş gördürmek kolaydır. Bir kimse; “Yâ Rabbî! Habibin Muhammed aleyhisselam hatırı için senden istiyorum” dese, bu isteği ret olunmaz. Fakat, değeri olmayan dünyalık işler için, Resulullahın hatırını, hürmetini vesile etmek layık değildir.”
***
Sual: Peygamber efendimizin kabrini ziyaret etmenin, dinen hükmü nedir?
Cevap:
İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe hazretleri;
“Kabr-i saadeti ziyaret etmek sünnetlerin en kıymetlisidir” buyurmuştur. Vacip diyen âlimler de vardır. Bunun için, Şâfiî mezhebinde Kabr-i saadeti ziyaret etmek nezir olunur.
***
Sual: Kur’ân-ı kerimdeki duraklardan lâ harfi bulunan yerde, nefesi yetişmeyip duran bir kimse nasıl hareket etmelidir?
Cevap:
Kur’ân-ı kerimdeki duraklardan “Lâ” bulunan yerde, nefesi yetişmeyip durulursa, evvelki kelime ile birlikte tekrar okunur. Âyet-i kerime sonunda durunca, tekrar edilmez.