Cevap: Gıybet, küfre en yakın günahlardan biridir. Gıybet, karşı tarafın işitince üzüleceği bir kusurunu arkasından söylemektir. Mesela, bedeninde, nesebinde, ahlakında, işinde, sözünde, dininde, dünyasında, hatta elbisesinde, evinde bulunan bir kusur arkasından söylendiği zaman, bunu işitince üzülürse, gıybet olur. Kapalı söylemek, işaretle, hareketle ve yazı ile bildirmek de, hep söylemek gibi gıybettir.
Kim dikkat edip gıybetten, dedikodu yapmak, yani söz taşımak günahlarından sakınmazsa, artık tabii bir hâl alır ve önem vermez olur.
“Ben olanı söyledim, yalan söylemedim, bunun neresi günah?” diyerek günahı hafife alırsa Allah korusun küfre girer. Zaten olanı söylemek gıybettir, olmayanı söylemekse iftira olur. İftira etmek, nemmamlık yapmak, yani söz taşıyarak ara açmak gıybet etmekten çok daha fenadır.
Gıybet, nemmamlık yani dedikodu yapmak, söz taşımak gibi günahlara önem vermemek küfürdür. Küfür demek, sonsuz Cehennemde kalmak demektir. Küfre tövbe edince iman geri gelir, fakat önceki bütün ibadetleri ve sevapları yok olur. Bunun için küfre girmekten çok sakınmak lazımdır.
Gıybet kanser gibidir, girdiği yeri mahveder, girdiği vücut iflah olmaz. Bugün gıybet, dedikodu maalesef hem erkekler hem de kadınlar arasında salgın hâle gelmiştir. Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerimin Hucürat sûresi, 12. ayet-i kerimesinde mealen;
(Sû-i zandan kaçınmayı emretmekte, birbirini çekiştirmeyi menetmekte, gıybeti ölü kardeşinin etini yemeğe) benzetmektedir.
Dikkat edilirse, birçok ailelerin, toplumların, milletlerin, hep bu yüzden bölünüp parçalandıkları görülür.
Hiçbir kimsenin dedikodu yaparak aleyhinde konuşmamalı, gıybet etmemelidir. Kötü ve çok günahkâr bildiğimiz birini gıybet ederek, onun günahlarını almamalıdır. Başkasının günahlarını yüklenmek akıl işi midir? Bir kimsenin günahı ve kusuru söylenince;
“Elhamdülillah, Allah bizi böyle hayâsız yapmadı” gibi, onu kötülemek, çok çirkin gıybet olur.
“Falanca kimse, çok iyidir, şu kusuru olmasa, daha iyi olurdu” demek de gıybet olur.