Sual: Peygamber efendimizin hayatını, doğum zamanındaki halleri, anlatan şiir şeklindeki kasideleri okumanın, okutmanın ve dinlemenin, dinimiz açısından bir mahzuru var mıdır?
Cevap:
Cevap:
Dünyanın her tarafındaki Müslümanlar, her sene, Peygamber efendimizin dünyayı şereflendirdiği geceyi, mevlid kandili olarak kutlamakta, bu gece ve her zaman Mevlid kasideleri okunarak Resûlullah efendimiz hatırlatılmaktadır.
Hadîs-i şerifte;
(Allahü teâlâ bir kuluna yazı ve söz sanatı ihsan ederse, Resûlullahı övsün, düşmanlarını kötülesin!) buyuruldu.
İslâm memleketlerinde mevlid kasidelerinin okunması, bu hadîs-i şerifteki emre uygun bir ibadet olmaktadır. Mevlid okumaya karşı gelen bir kimse, Resûlullah efendimizin ve Eshâb-ı kiramın yaptıkları bir şeyi beğenmemiş olduğu gibi, bu hadîs-i şerife de karşı gelmektedir. İbni Battâl mâlikî hazretleri buyuruyor ki:
"Mevlid gecesinde sadaka vermek, Müslümanları toplayıp caiz olan şeyleri yedirmek, caiz olan şeyleri okutup dinletmek, salih kimseleri giydirmek, bu geceye hürmet etmek olur. Bunları Allah rızası için yapmak caizdir ve çok sevap olur. Bunları yalnız fakirler için yapmak şart değildir. Fakat, muhtaç olanları sevindirmek daha sevap olur. Zamanımızda olduğu gibi, toplantıda sarhoş edici şeyler kullanılırsa, kadın erkek karışık olursa ve şehveti tahrik eden şiir ve şarkılar okunursa, çalgı, ney, dümbelek gibi lehv aletleri çalınırsa, çok günah olur."
Böyle haram şeyleri, ibadet olarak ve ibadet arasında yapmanın günahı kat kat ziyade olur. Böyle haramlara, İslâm müziği diyenlere aldanmamalıdır. Abdil-Melik Kettânî hazretleri de buyuruyor ki:
"Mevlid günü ve gecesi, mübecceldir, mukaddestir, mükerremdir. Şerefi, kıymeti çoktur. Resûlullah efendimizin varlığı, vefatından sonra, Ona tabi olanlar için, kurtuluş vesilesidir. Onun mevlidi, doğumu için sevinmek, Cehennem azabının azalmasına sebep olur. Bu geceye hürmet etmek, sevinmek, bütün senenin bereketli olmasına sebep olur. Mevlid gününün fazileti, Cuma günü gibidir. Cuma günü, Cehennem azabının durduğu, hadîs-i şerifte bildirildi. Bunun gibi, mevlid gününde de azab yapılmaz. Mevlid geceleri sevindiğini göstermeli, çok sadaka, hediye vermeli, davet olunan ziyafetlere gitmelidir."
***
Sual: Mevlid kandilinin dinimizdeki yeri nedir ve niçin kutlama yapılmaktadır?
Cevap:
(Allahü teâlâ bir kuluna yazı ve söz sanatı ihsan ederse, Resûlullahı övsün, düşmanlarını kötülesin!) buyuruldu.
İslâm memleketlerinde mevlid kasidelerinin okunması, bu hadîs-i şerifteki emre uygun bir ibadet olmaktadır. Mevlid okumaya karşı gelen bir kimse, Resûlullah efendimizin ve Eshâb-ı kiramın yaptıkları bir şeyi beğenmemiş olduğu gibi, bu hadîs-i şerife de karşı gelmektedir. İbni Battâl mâlikî hazretleri buyuruyor ki:
"Mevlid gecesinde sadaka vermek, Müslümanları toplayıp caiz olan şeyleri yedirmek, caiz olan şeyleri okutup dinletmek, salih kimseleri giydirmek, bu geceye hürmet etmek olur. Bunları Allah rızası için yapmak caizdir ve çok sevap olur. Bunları yalnız fakirler için yapmak şart değildir. Fakat, muhtaç olanları sevindirmek daha sevap olur. Zamanımızda olduğu gibi, toplantıda sarhoş edici şeyler kullanılırsa, kadın erkek karışık olursa ve şehveti tahrik eden şiir ve şarkılar okunursa, çalgı, ney, dümbelek gibi lehv aletleri çalınırsa, çok günah olur."
Böyle haram şeyleri, ibadet olarak ve ibadet arasında yapmanın günahı kat kat ziyade olur. Böyle haramlara, İslâm müziği diyenlere aldanmamalıdır. Abdil-Melik Kettânî hazretleri de buyuruyor ki:
"Mevlid günü ve gecesi, mübecceldir, mukaddestir, mükerremdir. Şerefi, kıymeti çoktur. Resûlullah efendimizin varlığı, vefatından sonra, Ona tabi olanlar için, kurtuluş vesilesidir. Onun mevlidi, doğumu için sevinmek, Cehennem azabının azalmasına sebep olur. Bu geceye hürmet etmek, sevinmek, bütün senenin bereketli olmasına sebep olur. Mevlid gününün fazileti, Cuma günü gibidir. Cuma günü, Cehennem azabının durduğu, hadîs-i şerifte bildirildi. Bunun gibi, mevlid gününde de azab yapılmaz. Mevlid geceleri sevindiğini göstermeli, çok sadaka, hediye vermeli, davet olunan ziyafetlere gitmelidir."
***
Sual: Mevlid kandilinin dinimizdeki yeri nedir ve niçin kutlama yapılmaktadır?
Cevap:
Mevlid gecesi; Rebî'ul-evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir. Dünyadaki bütün insanlara Peygamber olarak gönderilen, Muhammed aleyhisselamın doğduğu gecedir. Bu gece, Kadir gecesinden sonra, en kıymetli gecedir. Bu gece, Peygamber efendimiz doğduğu için sevinenler affolur. Bu gece, Resûlullah efendimizin doğduğu zamanlarında görülen halleri, mucizeleri okumak, dinlemek, öğrenmek çok sevaptır. Kendileri de anlatırdı. Bu gece, Eshâb-ı kiram da, bir yere toplanıp, okurlar, anlatırlardı. Bütün Müslümanlar da, her sene, bu geceyi, mevlid kandili olarak kutlamakta, Mevlid kasideleri okunarak Resûlullah efendimiz hatırlatılmaktadır.
Mevlid, doğum zamanı demektir. Peygamber efendimiz, nübüvvetten sonra, her yıl, bu geceye ehemmiyet verirdi. Her Peygamberin ümmeti, kendi Peygamberinin doğum gününü bayram yapmıştı. Bugün de, Müslümanların bayramıdır, neşe ve sevinç günüdür.
Adem aleyhisselam ve her şey, Onun şerefine yaratılmıştır. Arş ve gökler, Cennetler üzerine, mübarek ismi yazılmıştır. Ona Muhammed adını, dedesi Abdülmuttalib koydu. Onun adının yer yüzüne yayılacağını, herkesin Onu medhedeceğini rüyada görmüştü. Muhammed, çok medholunan demektir.
Resûlullah efendimiz, mevlid gecelerinde Eshâbına ziyafet verir, dünyaya teşrif ettiği ve çocukluğu zamanında olan şeyleri anlatırdı. Hazret-i Ebû Bekir, halife iken, mevlid gecesinde, Eshâb-ı kiramı toplayıp, Resûlullah efendimizin dünyaya teşrifindeki olağanüstü halleri konuşurlardı.
Doğum gününe önem vermeyi Hristiyanlar, Müslümanlardan öğrenip almışlardır. Dünyanın her yerindeki Müslümanlar, Peygamber efendimizin ve Eshâb-ı kiramın yaptıkları gibi, mevlid gecesinde, Resûlullah efendimizi anlatan kitapları okurlar ve bu gecede şenlik yapar, sevinirlerdi. İslâm âlimleri, bu geceye çok önem vermişlerdir. Bu geceyi bütün mahluklar, melekler, cin, hayvanlar ve cansız maddeler, birbirlerine müjdelemekte, Resûlullah efendimiz dünyaya teşrif etti diye sevinmektedirler. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî hazretleri;
"Mevlid okunan yerden belalar, sıkıntılar gider" buyurmuştur. Mevlidi, şiir olarak okumanın, daha tesirli ve faydalı olduğu kitaplarda yazılıdır.
Mevlid, doğum zamanı demektir. Peygamber efendimiz, nübüvvetten sonra, her yıl, bu geceye ehemmiyet verirdi. Her Peygamberin ümmeti, kendi Peygamberinin doğum gününü bayram yapmıştı. Bugün de, Müslümanların bayramıdır, neşe ve sevinç günüdür.
Adem aleyhisselam ve her şey, Onun şerefine yaratılmıştır. Arş ve gökler, Cennetler üzerine, mübarek ismi yazılmıştır. Ona Muhammed adını, dedesi Abdülmuttalib koydu. Onun adının yer yüzüne yayılacağını, herkesin Onu medhedeceğini rüyada görmüştü. Muhammed, çok medholunan demektir.
Resûlullah efendimiz, mevlid gecelerinde Eshâbına ziyafet verir, dünyaya teşrif ettiği ve çocukluğu zamanında olan şeyleri anlatırdı. Hazret-i Ebû Bekir, halife iken, mevlid gecesinde, Eshâb-ı kiramı toplayıp, Resûlullah efendimizin dünyaya teşrifindeki olağanüstü halleri konuşurlardı.
Doğum gününe önem vermeyi Hristiyanlar, Müslümanlardan öğrenip almışlardır. Dünyanın her yerindeki Müslümanlar, Peygamber efendimizin ve Eshâb-ı kiramın yaptıkları gibi, mevlid gecesinde, Resûlullah efendimizi anlatan kitapları okurlar ve bu gecede şenlik yapar, sevinirlerdi. İslâm âlimleri, bu geceye çok önem vermişlerdir. Bu geceyi bütün mahluklar, melekler, cin, hayvanlar ve cansız maddeler, birbirlerine müjdelemekte, Resûlullah efendimiz dünyaya teşrif etti diye sevinmektedirler. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî hazretleri;
"Mevlid okunan yerden belalar, sıkıntılar gider" buyurmuştur. Mevlidi, şiir olarak okumanın, daha tesirli ve faydalı olduğu kitaplarda yazılıdır.