CEVAP
Öyle düşünmek doğru değildir. Var olabilmek, varlıkta ve hayatta kalabilmek için, zaten her an Allahü teâlâya muhtacız. Gözümüzün görmesi, kulağımızın duyması, konuşmamız, nefes almamız, yürümemiz, oturmamız, kalkmamız için hep Allah’a muhtacız. Muhtaç olmadığımız bir an düşünülemez. Allahü teâlâya, sadece sıkıntıda olduğumuz zaman değil, her an muhtacız. Yaptığımız ibadetlerinse, bununla hiçbir ilgisi yoktur. Onlar zaten bizim kulluk vazifelerimizdir. Rabbimizin emridir. İmandan sonra en büyük vazifemiz, beş vakit namaz kılmaktır. Bunun için hemen namaza başlamalı. Dualarımızın kabulü için de, sadece sıkıntılı zamanlarda değil, her zaman dua etmeli, Allahü teâlâdan af ve afiyet istemeli. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Sıkıntıda duasının kabul edilmesini isteyen, rahat zamanında çok dua etsin!) [Tirmizi]
Kur’anı doğru okuyamamak
Sual: Kur’an okurken, bütün gayretlerime rağmen kelimeleri tam telaffuz edemiyorum. Kur’an okumam sahih oluyor mu? Okumaya devam etmem mi, yoksa bırakmam mı gerekir?CEVAP
Cenab-ı Hak, hiç kimseye gücünün üstünde bir şey yapmayı emretmez. Herkese yapabildiğinden sorar. Bilenlerden öğrenmeye çalışmalı, okuyabildiğiniz kadar devam etmeli. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Kur’an için vekil edilen bir melek, Arap olmadığı için doğru okuyamayan kimsenin hatasını düzeltir ve doğru olarak yükseltir.) [Şirazi]
Necis olma ihtimali
Sual: Piyasadaki herhangi bir gıdanın, necis olma ihtimali olduğu için, sakınıp yememek caiz mi?CEVAP
Necis olduğu kesin bilinmeden sakınmak, vesvese, kuruntu ve zararlı olur. (K. Saadet)