Sual: Bazı kimseler, hangi konudan söz açılsa hemen söze başlayıp bir şeyler anlatıyorlar. Bir kimse her şeyi bilebilir mi ve böyle her konuda öne atılmak, bilgiçlik taslamak dinen uygun mudur?
Cevap:
Peygamber efendimiz bir hadis-i şeriflerinde; (Âlim olduğunu söyleyen kimse, cahildir) buyurmuşlardır.
Her sorulana cevap veren, her gördüğünden mana çıkaran ve her yerde bilgi satan kimse, cahilliğini ortaya koyar. Bilmiyorum, öğrenip de söylerim diyenin, âlim olduğu anlaşılır. Resulullah efendimize; en kıymetli yer neresidir, denildiğinde; (Bilmiyorum, Rabbim bildirirse söylerim) demiştir. Bunu Cebrail aleyhisselama sormuş, ondan da, aynı cevabı almıştır. O da, Allahü teâlâya sormuş; (Mescitler) cevabını almıştır. A'râf suresinin; (Affet ve ma'rûfu emret) meâlindeki 198. âyet-i kerimesi gelince, Cebrail aleyhisselamdan bunu açıklamasını istemiş, o da, Rabbimden öğreneyim, diyerek gitmiştir. Tekrar geldiğinde, Allahü teâlâ; (Senden uzaklaşana yaklaş! Senden esirgeyene ihsan et! Sana zulmedenleri affet!) emrini verdi dedi.
Şa'bî hazretleri, kendisine sorulanlardan birine bilmiyorum deyince;
- Sen Irak memleketinin müftîsisin, bilmiyorum demek, sana yakışır mı? dediklerinde;
- Meleklerin üstünleri bilmiyoruz dediler, benim söylememden ne çıkar, buyurdu.
İmâm-ı Ebû Yusuf hazretleri, bir suale bilmiyorum deyince;
- Hem Beyt-ül-mâldan maaş alıyorsun, hem de cevap vermiyorsun, dediler.
- Beyt-ül-mâldan, bildiklerim kadar ücret alıyorum. Bilmediklerim için alsaydım, Beyt-ül-mâlda bulunanların hepsi yetişmezdi dedi...
Nefsine uymayan cahil ile arkadaşlık etmek, nefsinin esiri olan din adamı ile arkadaşlık etmekten iyidir. Din adamı olduğu için tekebbür etmek, cahil olmanın alametidir. Çünkü, ilim, tevazuya sebep olur, kibirden meneder.
***
Sual: Bir kimse, hastalığı sebebiyle, gusül için teyemmüm yapabilir mi?
Cevap:
Gusül abdesti alınca, hasta olmaktan veya hastalığının şiddetlenmesinden yahut uzamasından korkan kimse, teyemmüm eder. Bu korku, kendi tecrübesi ile yahut Müslüman, adil bir tabibin, doktorun söylemesi belli olur.
***
Sual: Namazda, herhangi bir yerini kaşıyanın namazı bozulur mu?
Cevap:
Bir rükünde, üç kerre bir yerini kaşımak, yahut elini kaldırarak birbirine vurmak namazı bozar.
***
Sual: Günah işleyen küfre düşebilir mi?
Cevap:
(Birgivî vasıyyetnâmesi) şerhi, 115 ve 202. ci sahifelerinde diyor ki, (Zünnar denilen papaz kuşağını bağlamak ve putlara, heykellere, meselâ haç, salip denilen, İsa aleyhisselâmın asılmış hâli dedikleri, birbirine dik kesişen iki çubuğa tapınmak, boynuna asarak tazim etmek ve İslâmiyeti bildiren din kitaplarından birini tahkir etmek, İslâm âlimlerinden birini istihza, alay etmek ve küfre sebep olan bir söz söylemek ve yazmak ve tazim etmemiz emrolunan bir şeyi tahkir ve tahkir etmemiz emrolunan bir şeyi tazim etmek küfürdür. Bunları yapanın imanı gider, kâfir olur. Fakat, büyük bir günah işleyen, bu işin fena olduğunu düşünür, yaptığına pişman olur, üzülür.
Allahü teâlâdan utanırsa, imanı gitmez, kâfir olmaz. İtikadı sahih olup, küfür alâmeti olmayan büyük günahı işleyen kâfir olmaz. Bu günahına tevbe eder, Allahü teâlâdan af dilerse, affolur. Tevbe etmeden ölürse, Allahü teâlâ dilerse, yine affeder. Dilerse, günahı kadar azap edip, sonra Cennete kor. Fakat imansız olarak ölen kâfir ve bid’at sâhibi, ahirette hiç affolunmayacak, muhakkak Cehennemde yanacaktır. Kâfir, Cehennemden hiç çıkarılmayacak, bid’at sâhibi, çıkarılacaktır). (Tam İlmihâl s. 770)