Sual: (Falanca marka kolanın geliri, İslam düşmanı gayrimüslim bir ülkeye gittiği için o kolaya haram fetvası verdik) deniyor. Gayrimüslimlerin hepsi İslamiyet’in düşmanıdır. O zaman hiçbir gayrimüslimin malını almamak mı gerekiyor?
CEVAP
Fetva dedikleri görüş, birkaç yönden yanlıştır:
1- O fetva değil bir görüştür. Şahsi düşüncedir. Günümüzde fetva verecek ehil kimseler yoktur. Sadece verilmiş fetvaları nakledenler vardır. İbni Abidin, dördüncü cilt, üç yüz birinci sahifede, kadılık bahsinde buyuruyor ki:
Fâsık müftünün verdiği fetvalara güvenilmez, çünkü fetva vermek, din işlerindendir. Din işlerinde fâsıkın sözü kabul edilmez. Diğer üç mezhepte de böyledir. Böyle müftülere bir şey sormak caiz değildir. Müftünün Müslüman olması ve akıllı olması da, sözbirliği ile şarttır. Müftü, imam-ı a’zam Ebu Hanife’nin sözüne uygun olarak fetva verir. Aradığını onun sözlerinde açıkça bulamazsa, İmam-ı Ebu Yusuf’un sözünü alır. Onun sözlerinde bulamazsa, İmam-ı Muhammed Şeybani’nin sözünü alır. Ondan sonra İmam-ı Züfer’in, daha sonra Hasan bin Ziyad’ın sözünü alır. Müctehid-i fil-mezhep âlimlerinden Eshab-ı tercih olan müftüler, ictihadlar arasında delilleri kuvvetli olanları seçerler. Müctehid olmayanlar, bunların tercih etmiş oldukları söze uyar. Böyle yapmayan müftülerin sözü kabul edilmez. Demek ki, tercih ehlinin seçmemiş olduğu şeylerde, İmam-ı a'zamın sözünü almak lazımdır. Müftünün müctehid-i fil-mezhep olması lazımdır. Böyle olmayana müftü denilemez, nâkıl, fetvayı iletici denir. Nâkıller fetvaları, meşhur fıkıh kitaplarından alır. (S. Ebediyye)
Behcet-ül-fetâvâ gibi kıymetli kitaplar bile, fetva kitapları değil, fetvaları nakleden, ulaştıran kitaplardır. Bunları yazanlar müftü değil, birer nâkıl ve toplayıcıdır. Fetva verenin, yani müftünün müctehid olması lâzımdır. Bir kimse fetva verdim diyorsa, müctehid olduğunu iddia ediyor demektir. Yusuf Nebhani hazretleri, (Bugün müctehidlik taslayanın, aklı veya dini noksandır) buyurmuştur. Aklı veya dini noksan olanın da fetva dediği görüşüne itibar edilmez.
2- Gayrimüslim demek müslüman olmayan demektir. Bunlar elbette İslâmiyet'e düşman olur. Bunlarla alış veriş yapılmaz mı? Peygamber efendimiz ve Eshab-ı kiram, her çeşit alış veriş yapmışlardır.
3- Esas İslâmiyet'e düşman olan mürtetlerdir. Din düşmanı yerli mürtetlerle alış verişi normal görüp de Ehl-i kitap olan gayrimüslimlerle alış verişi caiz görmemek çok yanlıştır. Müslüman şirketlerin mallarını yeşil sermayeye paramız gitmesin diye almayan mürtetleri, gayrimüslimden hafif görmek çok tuhaftır. Bu yanlış görüşe fetva demek de, daha tuhaftır.