Sual: Yiyeceklerde, içeceklerde, giyeceklerde ve kullanılan bütün eşyalarda hile yapmak, eksik tartmak, başka şeyler karıştırmak günah değil midir?
Cevap:
Bu konuda Kimyâ-i se'âdette buyuruluyor ki:
Ölçüde hile etmemeli, doğru tartmalıdır. Kur’ân-ı kerimde, Mutaffifîn sûresi, birinci âyetinde meâlen;
(Verirken noksan, alırken fazla ölçenlere acı azaplar yapacağım) buyuruldu. Din Büyükleri, her aldıklarını biraz noksan, verdiklerini de, biraz fazla ölçer ve;
“Bu az fark, Cehennem ile aramızda perdedir derlerdi. Bunu, tam doğru ölçememek korkusundan yaparlardı. Yedi kat yer ve yedi kat gökler genişliğinde olan Cenneti, birkaç kuruşa satanlar ne kadar ahmaktır ve birkaç arpa tanesi için, Cehennem azabı ile müjdelenenler ne kadar ahmaktır” buyururlardı.
Resûlullah efendimiz, her ne satın alsaydı, parasını biraz fazla verirdi. Fudayl bin İyâd hazretleri, oğlunu, bir şey satın alıp, vereceği altının kirlerini temizlerken görünce;
“Ey oğlum! Bu yaptığın iş, sana iki nafile hacdan ve iki umreden daha faydalıdır” buyurdu. Din Büyükleri buyuruyor ki:
“Fasıkların en kötüsü, alırken çok, satarken az ölçenlerdir.”
Manifaturacılardan, kumaşı alırken gevşek, satarken gergin tutup ölçenler de böyledir. Kemiğini, âdetten fazla koyan kasaplar da böyledir. Hububat, buğday ve benzerlerinin içine toz toprak karıştırıp satanlar da böyledir. Malın iyisi ile kötüsünü karıştırıp, hepsini iyi diye satan pazarcılar da böyledir. Bunların hepsini yapmak haramdır.
Velhasıl, alışverişte herkese karşı doğru hareket etmek vacibdir. Hatta, kendine söylenmesini istemediği sözü başkalarına söylememelidir. Böyle haramlardan kurtulmak için de, kendini, din kardeşinden üstün görmemek lazımdır. Bunu da, herkesin yapması güçtür. Bunun için Allahü teâlâ;
(Hepiniz Cehennemden geçeceksiniz!) buyuruyor. Amma, herkes Allahü teâlâdan korkusuna göre, oradan çabuk veya geç kurtulacaktır.
Her sanatta da hile yapmamak farzdır. Çürük iş yapmak ve gizlemek haramdır. İmâm-ı Ahmed ibni Hanbel hazretlerinden, gizli yama yapmayı sordular. O da cevaben;
“Kendisinin giymesi ve müşterinin giymek için istemesi ile caiz olup, hile olarak yapmak, yani gizli yamayı, yeni diye satmak günahtır, aldığı para da haramdır” buyurdu.
***
Sual: Dinimizde belli bir kâr haddi var mıdır, satılan mallara sınırlama getirilebilir mi
Cevap:
Konu ile alakalı olarak İbni Âbidînde deniyor ki:
“Enes bin Mâlik hazretleri nakleder ki, Medîne-i münevverede, pahalılık oldu. Ya Resulallah! Fiyatlar yükseliyor. Bize kâr haddi koyunuz denildi. (Fiyatları koyan Allahü teâlâdır. Rızkı genişleten, daraltan, gönderen yalnız Odur. Ben, Allahü teâlâdan bereket isterim) buyurdu. Dürr-ül-muhtârdaki hadis-i şerifte; (Kâr haddi koymayınız! Fiyat koyan, Allahü teâlâdır) buyuruldu. Esnafın hepsi fiyatları, fahiş olarak yani mal oluş fiyatının iki misline çıkardığı, arttırdığı, millete zarar ve zulüm hâline geldiği zaman, hükûmetin, tüccarlara danışarak uygun bir narh, kâr haddi koyması caiz olur.”
Hükûmetin koyduğu bu fiyata uymak vaciptir. Bunun gibi, adaleti, milletin haklarını, hürriyetlerini koruyan kanunlara uymak lazımdır. Bunları korumak için, hükûmete yardımcı olmalı, mal, vergi kaçakçılığı yapmamalıdır. Gayr-i müslim hükûmetlerin kanunlarına da karşı gelmemelidir.
***
Sual: Vakıf olarak yapılmış bir bina, eskimiş ve kullanılamaz duruma gelmiş ise, bu binanın malzemelerini başka yerde kullanmanın mahzuru olur mu?
Cevap:
Vakıf olarak yapılan cami, bina harab olunca, işe yaramayan parçaları satılıp, kendi tamirine, tamiri mümkün değilse, yakın bulunan bir vakıf binanın tamirine, onun ihtiyacına sarf edilir. Başka bir yere sarf edilemez.
***
Sual: Bir kimse, dükkânında, mağazasında mallarını satarken, salevat ve benzeri tesbihleri söylemesi, dinimiz açısından uygun olur mu?
Cevap:
Konu ile alakalı olarak İhtiyâr kitabında deniyor ki:
“Tesbih, tahmid, tekbir, Kur’ân-ı kerim, hadis-i şerif ve fıkıh kitabı okumak sevaptır. Ahzâb suresinin 35. âyetinde mealen; (Allahı çok zikreden erkeklerin ve kadınların günahları affolur ve çok sevap verilir) buyuruldu. Tüccarın, malını müşteriye gösterirken, bunları okuması ve kelime-i tevhid, salevat okuması günahtır. Bunları, para kazanmaya alet etmek olur.”
***
Sual: Abdest alırken, uzuvları kaç kerre yıkamalıdır?
Cevap:
Abdest alırken, yıkanacak yerleri, üç kerre su dökmek değil, üç kerre tam yıkamak sünnettir. Üçten fazla yıkamak mekruhtur. Üçü sayarken şaşırırsa, üç yapar. Fazla oldu ise, mekruh olmaz.