CEVAP
Günümüzde, sünnete uygun ezan hemen hemen hiçbir yerde okunmuyor. Sünnete uygun okunan yerlerde şunları yapmak gerekir:
1- Yavaşça tekrar etmek sünnettir. Üç hadis-i şerif:
(Müezzinin söylediğini tekrar edene, onun sevabı kadar sevab verilir.) [Nesaî]
(Ezanı tekrar edene, Kıyamette şefaatim vacib olur.) [Nesaî]
(Ezanı siz de tekrar edip salevat getirin! Bir salevat getirene on sevab verilir.) [Müslim]
2- Müezzinin dediklerini aynen söyleyerek ezana icabet edilir. Yalnız müezzin (Hayye alessalah) ve (Hayyealel felah) derken, (Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah) demeli, ezanda ve ikamette müezzine icabet etmeli. (Şir’a)
3- Ezanda (Muhammedün Resulullah) denirken, (Seninle, gözüm nurlanır, kalbim sevinir yâ Resulallah) demeli. Hazret-i Ebu Bekr-i Sıddık, ezan okunurken Resulullah'ın ismini işitince, iki baş parmağının tırnağını öpüp gözlerine sürdü. Peygamber efendimiz, "sallallahü aleyhi ve sellem" bunun sebebini sorunca, (Yâ Resulallah, senin mübarek isminle bereketlenmek için yaptım) dedi. Resulullah efendimiz de, (Güzel yaptın. Böyle yapan göz ağrısı çekmez) buyurdu. Tırnakları göze koyunca, (Allahümmahfaz ayneyye ve nevvirhümâ) demelidir. (Allah'ım, iki gözümü [gözlerimi] hastalıklardan koru ve nurlandır!) demektir. (Şeyhzade)
4- Yemekte, din dersi okumakta iken ve cami içinde Kur'an-ı kerim okurken ezan tekrar edilmez.
5- Ezanı işitenin, oturuyorsa kalkması, yürüyorsa durması müstehabdır. (İslam Ahlakı)
6- Sabah ezanında, (Essalâtü hayrün minen-nevm = Namaz uykudan hayırlıdır) denince, (Doğruyu ve hakkı söyledin) demeli. (Kad kâmetissalâtü) denince de, (Allahü teâlâ namazı muhafaza etsin ve devam ettirsin) demeli. Ezan veya ikamete icabet eden kimse, o hâlde iken konuşmamalı, kimseye selâm vermemeli, verilen selamı da almamalı, Kur'an-ı kerim okuyorsa kesmeli, yürüyorsa durmalı, fıkıh dersinde ise, dersi bırakmalı, yani başka bir işle meşgul olmamalıdır. Hazret-i Âişe validemiz, (Ezan okunurken, bir iş yapmak caiz değildir) buyurdu. Ezanı duyunca, yün eğirmesini bırakırdı. Çekicini yukarı kaldırmışken, ezanı duyup indirmeyen demirci ve kuyumcular çoktu. (Şir’a)
Demircilik yapan Ebu Hafs Haddad hazretleri, her ne zaman ezanı işitse, çekici yukarı kaldırmış ise, aşağıya indirmez, aşağıda ise, yukarı kaldırmazdı. Konuşuyorsa, susup ezanı dinlerdi. Vefat edip cenazesi götürülürken ezan okunmaya başladı. Cenazeyi götürenler, ne kadar gayret ettilerse de, tabutu bir adım yerinden oynatamadılar. Ezan bittikten sonra, ancak cenazeyi götürmek mümkün oldu. (İslam Ahlakı)
Demek ki, sünnete uygun olan ezana, gerekli saygıyı göstermeli. Sünnete uygun okunmuyorsa, söylenen ezan kelimelerine saygıdan dolayı konuşmamalıdır.
Feyiz akar
Evliyanın kalbinden, alana feyiz akar,
Dünya sevgisini kökünden söküp atar.