Cevap: Konu ile alakalı olarak Hadîka-tün-nediyye kitabında deniyor ki:
“Bidat, dinden olmayan, ibadet olmayan, âdet olan bir şey ise, dinimiz bunu reddetmez. Yemekte, içmekte, elbisede, seyrü sefer, ulaşım vasıtalarında ve bina, mesken, ev işlerinde, ibadet yapmak, yani Allahü teâlâya tekarrüb, yakınlık niyet etmeyip, yalnız dünya işi düşünülürse, bunlar bir ibadeti yapmaya mâni olmadıkça veya bir haramı işlemeye sebep olmadıkça, bidat olmazlar. Dinimiz bunları menetmez.” Bidat üç türlüdür:
1- İslâmiyetin küfür alameti dediği şeyleri zaruret olmadan kullanmak, en kötü bidattir. Kafirlere hile olarak kullanmanın caiz olur denildiği Berîkada yazılıdır.
2- Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiklerine uymayan inanışlar da kötü bidattir.
3- İbadet olarak yapılan yenilikler, reformlar, amelde bidat olup büyük günahtır. Âlimler, ameldeki, ibadetteki bidatleri ikiye ayırmışlar, hasene ve seyyie demişlerdir. İmâm-ı Rabbânî hazretleri âlimlerin hasene dedikleri bidatlere bidat dememiş, sünnet-i hasene demiştir. Bidat-i seyyie dediklerine bidat demiş, bunları çok kötülemiştir. Vehhabiler ise, hasene denilen, beğenilen bidatlere de, seyyie demiş, bunları yapanlara kâfir, müşrik demişlerdir.
***
Sual: Gasbedilmiş, çalınmış veya izinsiz olarak alınmış mal ve para ile ticaret yapmak, dinimizce uygun olur mu?
Cevap: Konu ile alakalı olarak Hadîkada deniyor ki:
“Başkasının malını ondan izinsiz olarak, zorla almaya, gasbetmek denir. Gasb, haram olduğu gibi, gasbedilen malı kullanmak da haramdır. Başkasının malını izinsiz alıp, kullanıp, sonra geri vermek, malda ayıp ve kusur hasıl olmasa bile, haram olur. Kendisine emanet bırakılan veya gasbettiği malı, parayı ticarette yahut başka yerde kullanıp da, bundan kazanç sağlamak caiz değildir. Kazandığı şey haram olur. Bunu fakire sadaka vermesi lazım olur. Birinin malını, parasını şaka olarak da alıp saklamak haramdır. Çünkü böylece, başkasını üzmüş oluyor. Başkasına eziyet vermek de haramdır.”
***
Sual: Anadolu’nun bazı yerlerinde tezek yakılıyor. Bu tezeklerin külleri necis olur mu?
Cevap: Necaset yanınca, külü temiz olur. Tezek yakarak ısıtılan fırında, ekmek pişirilir.
***
Sual: Domuz eti, leş ve kan gibi şeyler, insanın üzerinde veya bulaşmış ise, namaz kılmaya mâni midir, temizlemek gerekir mi?
Cevap: İnsandan çıkınca abdeste veya gusle sebep olan her şey, eti yenmeyen hayvanların, yarasa hariç ve yavrularının yüzülmüş, dabağlanmamış derisi, eti, pisliği ve bevli, idrarı ve süt çocuğunun pisliği, bevli, idrarı ve ağız dolusu kusmuğu, insanın ve bütün hayvanların kanı ve şarap, leş, domuz eti ve kümes ve yük hayvanlarının, koyun ve keçinin necasetleri, galiz, yani kaba necasettir. Kan dört mezhepte de kaba necasettir. Meni, mezi ve idrardan sonra çıkan vedi ismindeki beyaz, bulanık, koyu sıvı, Hanefi ve Maliki mezhebinde kaba necasettirler. Şafii mezhebinde yalnız meni, Hanbeli mezhebinde ise, her üçü de temizdir.
Kaba necis olarak bildirilenler, insanın üzerinde veya namaz kılacağı yerde ise, namazdan önce bunları temizlemek gerekir.
***
Sual: Cemaatle namaz kılarken, imamın sesini çok fazla yükselterek, bağırarak okuması uygun olur mu?
Cevap: İbni Âbidînde buyuruluyor ki:
“İmamın namaza dururken ve rükünden rüküne geçerken ve selam verirken, cemaat işitecek kadar, sesini yükseltmesi sünnettir. Daha fazla yükseltmesi mekruhtur.
***
Sual: Abdest ve gusül alınmış su ile necaset temizlenebilir mi?
Cevap: Necaset, her temiz su ile, abdest ve gusül alınmış su ile, sirke ve gül suyu gibi akıcı mayiler, sıvılarla ve tükürükle temizlenir. Süt ve yağla temizlenmez.
***
Sual: Melekler yaratılmış olduğuna göre, bunlar da insanlar gibi hata edebilir, yanılabilirler mi?
Cevap: Melekler, Allahü teâlânın kıymetli kullarıdır. Allahü teâlânın emirlerine isyan etmezler. Emir olunduklarını yaparlar. Evlenmeleri yoktur, doğurmazlar, çoğalmazlar. Bunlar hata etmez, unutmaz, hile yapmaz, aldatmazlar. Bunların Allahü teâlâdan getirdikleri hep doğrudur. Şüpheli, ihtimalli değildir. Melekler, Allahü teâlânın azameti, celâli, büyüklüğünden korkudadır. Kendilerine verilen emirleri yapmaktan başka işleri yoktur.
***
Sual: İyi, kötü ne varsa hepsini yaratan Allahü teâlâ mıdır?
Cevap: Allahü teâlâ, insanları yarattığı gibi, insanların işlerini de, O yaratıyor. İyi ve fena, kötü şeylerin hepsi Onun takdiri, dilemesi iledir. Fakat, iyi işlerden razıdır, beğenir, fenalardan razı değildir, beğenmez.