Cevap: İmam-ı Muhammed Birgivînin (Tarîkat-i Muhammediyye) kitabının Nablüsî şerhi olan (Hadîka)da buyruluyor ki:
İbni Mâcenin bildirdiği hadîs-i şerifte, (Bidat sahibi, bidatinden vazgeçmedikçe, Allahü teâlâ onun hiç bir ibadetini kabul etmez) buyuruldu. Dinden olan bir inanışı, ibadeti, sözü veya bir huyu değiştiren bir kimsenin, dinde reformcunun, doğru olan ibadetleri dahi kabul olmaz. Yani ibadetin faydalarından mahrum kalır. Bu bidatten vazgeçmesi lâzımdır.
İbni Mâcenin bildirdiği hadîs-i şerifte, (Bir bidat küfre yol açmasa bile bunu ortaya çıkaranın orucu, haccı, ömresi, cihadı, tevbesi ve hiçbir iyiliği kabul olmaz. Bu kimsenin, yağdan kıl çıkar gibi, Müslümanlıktan çıkması kolay olur) buyuruldu. Şartlarına uygun olan farzları ve nafileleri sahih olur, borçtan kurtulur ise de, kabul olmaz. Yani sevab verilmez. Bidati küfrüne yol açarsa, yani küfre sebep olan bir söz söyler, bir şey kullanır, bir iş yaparsa, imanı giderek, ibadetleri sahih de olmaz. Bidat sahibi, bidatini iyi ve sevab bilir. Bunun için dinden kolay çıkar. Bidat işleyen, bunu ibadet sanmakta, sevab beklemektedir. Günah işleyen ise, günahını suç bilmekte, Rabbinden utanmakta, azabından korkmaktadır. Bidatler, büyük günahtır. Fakat her günah bidat değildir.
Yukarıdaki hadîs-i şeriflerin asılları ve açıklamaları, Hakîkat Kitabevinin çıkardığı Nablüsînin “rahmetullahi teâlâ aleyh” arabî (Hadîkat-ün-nediyye) kitabında yazılıdır. (Fâideli Bilgiler s. 434)
***
Sual: Bir Müslüman, imanını koruyabilmesi için neleri öncelikle öğrenmeli, yapmalı ve her gün neler okumalıdır?
Cevap: Konu ile alakalı olarak Müntehabât Ez Mektûbât-ı Ma’sûmiyye’de deniyor ki:
“Hak teâlâ, insanları başıboş bırakmadı. Emirler ve yasaklar verdi. Nefsine uyarak, emirlere uymazsa gazab-ı ilâhiyyeye sebep olur. Aklı olan, fani, geçici lezzetlere dalarak, ebedi lezzetleri kaçırmaz. Evvela, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiği gibi iman eder. Sonra farzlara ve haramlara uyar. Farzların en mühimi, namazdır ki, dinin direğidir ve mümini kâfirden ayırır. Hadîs-i şeriflerde; (Her gün beş vakit namaz kılana Cennet kapıları açılır, Allahü teâlâ ile arasındaki perdeler kalkar) ve (Beş vakit namaza devam eden, sırat köprüsünden şimşek çakar gibi geçecek ve sâbık denilen evliya ile haşrolacaktır) buyuruldu.
Zekâtı, emir olunan kimselere vermelidir. Ramazan orucunu seve seve tutmalı ve şartları bulununca Kâbe'ye giderek hac yapmalıdır. Hadîs-i şerifte; (Hac ve umre fakirliği ve günahları yok eder) buyuruldu. İslâmın binasının beş direğinden birincisi, kelime-i tevhidi söylemek, yani, Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah demektir. Kelime-i tevhidi çok okumalıdır. Dünya yokluk âlemidir. Varlık ahirettedir. Nefse tapınmaya son vermelidir
Dünya istirahat yeri değildir. İbadet için çalışmalıdır. Dünyada sıkıntı çekmek, ahirette rahat etmeye sebep olur. Vakitleri fikir ve zikir ile mamur etmelidir. Kalbin huzuru için, çok kelime-i tevhid söyleyiniz! Bin ile beş bin arası olmalıdır. Her namazdan sonra ve yatarken Âyet-el kürsî, istiğfâr, İhlâs ve Kul e'ûzüleri ve her sabah ve akşam yüz kerre Sübhânallah ve bi-hamdihi ve on defa Lâ havle okuyunuz! Her sabah, Allahümme mâ esbeha bî min ni'metin ev bi-ehadin min halkıke fe minke vahdeke lâ şerîke leke fe-lekel hamdü ve lekeşşükr okumalı, akşamları 'mâ esbeha' yerine 'mâ emsâ' demelidir ve her gün, Estagfirullah el'azîm ellezî lâ ilâhe illâ hüverrâhmânürrahîm el hayyül kayyûm ellezî lâ yemûtü ve etûbü ileyh Rabbigfir lî okumalıdır. Hadîs-i şerifde buyuruldu ki; (Bu istiğfarı, her gün yirmibeş kere okuyanın evine, şehrine hiç zarar gelmez) ve hacetlere kavuşmak için, beşyüz kere (Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah) okumalıdır.”