Cevap:
Kadının, zevcine karşı, meşru olan ziynetlerini giyinerek, takarak güzel koku sürünerek süslenmesi lâzımdır ve çok sevabdır. Bunu bildiren hadîs-i şerifler, (Şir’atül-islâm şerhi) 465. ci sahifesinde de yazılıdır. Süslenmezse ve gusül abdesti almazsa, haksız yere evden izinsiz çıkarsa, yatağına gelmezse, küçük çocuğunu ağlayınca, döğerse, zevci buna nasihat verir.
Nasihati dinlemezse veya zevcine söverse, nâ-mahreme yüzünü açarsa, âdetten fazla malını izinsiz verirse, had cezasına girmeyen herhangi bir günahı işlerse, zevcin bunu tazîr etmesi, yani açık eli veya mendil ile hafif vurması câiz olur.
Başka sebeplerle hafif dahi vuramaz. Kadının yüzü avret değil ise de, fitneye sebep olursa, örtmesi lâzım olur. Namaz kılmadığı için tazîr etmez. Çünkü, namazın faydası zevc için değildir. Baba baliğ olmayan oğlunu namaz kılmadığı ve oruç tutmadığı için tazîr eder. Ana ve vasî de, baba gibidir. Büyük oğul, yabancı gibidir. (Tam İlmihal s. 888)
***
Sual: İbadetin sahih olması için, dört mezhepten herhangi birine uygun olması mı lâzımdır? İbadeti yaparken, şartlarından biri bir mezhebe, başka biri de başka mezhebe uygun olursa, bu ibadet sahih olur mu?
Cevap:
Dünya menfaati için, mesela bir kız ile evlenebilmek için veya midye gibi ve elektrikle öldürülerek leş olmuş hayvan gibi haram şeyleri yiyebilmek için mezhebini değiştiren tazîr olunur. Çünkü, müctehid olmayan kimsenin, dünya menfaati için, mezhebini değiştirmesi günahtır. Dinini ve mezhebini beğenmemiş olur. İbni Âbidîn, (Redd-ül-muhtâr)ın ellibirinci sahifesinde buyuruyor ki, (Bir işin, bir ibadetin sahih olması için, dört mezhepten herhangi birine uygun olması lâzımdır. Yani, o işin sahih olması için, bir mezhepte uyulması lâzım olan şartların hepsine uygun olması lâzımdır. Bir ibadeti yaparken, şartlarından biri bir mezhebe, başka biri de başka mezhebe uygun olursa, bu ibadet sahih olmaz. Meselâ, deriden kan akarsa, Hanefî mezhebinde abdest bozulur. Şâfiî mezhebinde bozulmaz. Bir erkek, yabancı kadının derisine dokununca, Şafii’de, ikisinin de abdesti bozulur.
Hanefide ikisinin de bozulmaz. Derisinden kan aksa ve kadına da dokunsa, her iki mezhebe göre abdesti bozulur. Bu abdest ile kıldığı namaz sahih olmaz. (Bunun abdesti, bir mezhebe göre sahih olmadığı zaman, diğer mezhebe göre sahih oluyor. Namazı sahih olur) denilemez. Bu kimse, iki mezhebi (Telfîk) etmekte, karıştırmaktadır. Böyle kimseye (Müleffık) denir. Müleffıkın ibadetinin sahih olmayacağı sözbirliği ile bildirilmiştir. Bir ibadetin bir şartı bir mezhebe, başka şartı da başka mezhebe göre sahih olursa, bu ibadet sahih olmaz. Abdest alırken, başının bir parçasını mesh eden kimse, köpeğe değdikten sonra namaz kılsa, bu namazı sahih olmaz. Çünkü, abdesti Maliki’ye göre sahih değildir. Köpeğe dokununca, Şafii’ye göre üstü necis olmuştur.
Bunun gibi, tehdit ile, zor ile yaptırılan talâk Hanefide sahih olur. Boşadığı kadının kız kardeşini alabilir. Şafii’de ise sahih olmaz. Bu adamın, her iki mezhebe uyarak, bu kız kardeşlerin ikisi ile birlikte evli yaşaması sahih olmaz. Bunlar da (Telfîk) olur. Menfaati için, zevki için, çeşitli işlerini, çeşitli mezheplere uyarak yapmak Telfîk olur. Mezhepleri telfîk eden tazîr olunur. (Tam İlmihal s. 889)