Cevap:
Konu ile alakalı olarak Hadîkada deniyor ki:
“İmâm-ı Nevevî Müslim şerhinde buyuruyor ki: Mübarek, şerefli ve temiz işleri yaparken sağdan başlamak müstehabdır. Ayakkabı, don, gömlek giyerken, baş tıraş ederken ve tararken, bıyık kırkarken, misvak kullanırken, tırnak keserken, el, ayak yıkarken, mescide, Müslümanın evine, odasına girerken, heladan çıkarken, sadaka verirken, yemek yerken, su içerken sağdan başlanır.
Bunların zıddı olanları yaparken, mesela ayakkabı, çorap, elbise çıkarırken, camiden ve Müslümanın evinden, odasından çıkarken, helaya girerken, sümkürürken, taharetlenirken soldan başlamak müstehabdır. Bunları tersine yapmak, tenzihi mekruh olur. Çünkü şekilde olan sünneti terk etmek olur.”
***
Sual: Camiye rastgele mi girip çıkılır veya nasıl girmeli ve çıkmalıdır?
Cevap:
Camiye sağ ayak ile girilir, çıkarken sol ayak ile çıkılır. Uyûn-ül-besâirde deniyor ki:
“Camiye girerken, girmeden evvel, önce sol, sonra sağ ayakkabı çıkarılır. Bundan sonra, önce sağ ayakla camiye girilir. Önce sol ayakla çıktıktan sonra veya çıkmadan evvel, önce sağ ayakkabı giyilir.”
***
Sual: Cin veya şeytan şerrinden korunmak, kurtulmak için belli bir dua veya dualar var mıdır?
Cevap:
Cin, şeytan şerrinden kurtulmak için ve sara hastalığına, sihre, büyüye karşı Teshîl-ül-menâfi kitabının sonundaki âyât-ı hırzı yedi gün okumalı ve yazıp, üzerinde taşımalıdır. Celâleddîn-i Süyûtî hazretleri Kitâbürrahme fittıbb-i velhikme kitabında buyuruyor ki:
“Şeytanın vesvesesinden, sıkıntıdan kurtulmak için, her gün bu duayı okumalıdır: (Yâ Allah-ür-rakîb-ül-hafîz-ür-rahîm. Yâ Allah-ül-hayy-ül-halîm-ül'azîm-ür-raûf-ül-kerîm. Yâ Allah-ül-hayy-ül-kayyüm-ül-kâimü alâ külli nefsin bimâ kesebet, hul beynî ve beyne adüvvî!) Hiltit veya şeytan tersi adındaki zamkı yanında taşıyan kimseye cin gelmez. Sara hastası, bunu koklarsa, iyi olur.”
Asa Foetide denilen bu zamk, esmer, pis kokulu, reçine olup, antispasmodique yani sinirleri teskin edici olarak Avrupa’da, toz, hap, ihtikan şeklinde adale ve sinir gerginliğini gidermek için, kullanılmaktadır. Ütrüc yani Ağaç-kavunu bulunan eve cin girmeyeceği, (Hayât-ül-hayvân)da ve (Kâmûs)da yazılıdır.
***
Sual: “Fuhuş söyleyenlerin Cennete girmeleri haramdır” hâdis-i şerifini nasıl anlamalıyız? Yani, hiç Cennete giremez mi demek, yoksa azab gördükten sonra mı Cennete girer demektir?
Cevap:
Fuhuş söyleyen kimse tazîr olunur. Çünkü, fuhuş söylemek tahrimen mekruhtur. (Hadîka) kitabında, dil afetlerinin onbirincisinde diyor ki, fuhuş, çirkin söz demektir. Haddi aşan her şeye fâhiş denir. Burada, çirkin olan işleri başkalarına açık kelimelerle anlatmak demektir. Cima için ve abdest bozmak için kullanılan kelimeleri söylemek böyledir. Bu kelimeleri söylemek fuhuştur ve tahrimen mekruhtur. Çünkü bunları söylemek, mürüvvete ve diyanete uygun değildir ve hayâyı, utanmayı giderir ve başkalarını gücendirir. Mürüvvet, insanlık, erkeklik demektir. Cimayı ve abdest bozmağı anlatmak lâzım olduğu zaman, açık olarak söylememeli, kinaye olarak söylemelidir. (Kinaye), bir şeyi, açık manaları başka olan kelimelerle anlatmaktır. Edebli olan, salih olan, fuhuş söylemeğe mecbur olunca, kinaye olarak söyler. Meselâ, Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerimde, cima için dokunmak (lems) kelimesini söylemiştir. İbni Ebiddünyânın ve Ebû Nu’aymın “rahmetullahi teâlâ aleyhimâ” bildirdikleri hadîs-i şerifte, (Fuhuş söyleyenlerin Cennete girmeleri haramdır) buyuruldu. Yani, bunun azabını çekmedikçe Cennete girmezler. (Tam İlmihal s. 891)