Cevap:
Konu ile alakalı olarak Mecmû'a-i Zühdiyye kitabında deniyor ki:
“Fıkıh kelimesi, Arapçada, fekıha yefkahü şeklinde kullanılınca, yani dördüncü babdan olunca, bilmek, anlamak demektir. Beşinci babdan olunca, İslâmiyetin hükümlerini bilmek, anlamak demektir. Ahkam-ı islâmiyyeyi, İslâmiyetin hükümlerini bildiren ilme Fıkıh ilmi adı verildi. Fıkıh bilgilerini bilen kimseye Fakîh denir. Fıkıh ilmi, insanların yapması ve yapmaması lazım olan işleri bildirir. Hadis-i şerifte;
(İbadetlerin efdali, en kıymetlisi, fıkıh öğrenmek ve öğretmektir) buyuruldu.
Fıkıh bilgileri, Kur’ân-ı kerimden, hadis-i şeriflerden, icma-ı ümmetten ve kıyâstan meydana gelmektedir. Fıkıh bilgisinin bu dört kaynağına Edille-i şer'iyye denir. Fıkıh ilmi çok geniştir. Hepsi, dört büyük kısma ayrılır:
1- İbâdât olup, beşe ayrılır: Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, cihad yani dinin emir ve yasaklarını yaymak. Her birinin dalları çoktur. Cihada hazırlanmak ibadettir. Peygamber efendimiz din düşmanları ile cihadın iki türlü olduğunu bildiriyor. İş ile, söz ve yazı ile. İş ile cihada hazırlanmak, yeni silahları yapmasını ve kullanmasını öğrenmek farzdır. Bu cihadı devlet yapar. Milletin, devlet kanunlarına, emirlerine uyarak cihada iştirak etmesi farzdır. Zamanımızda ikinci savaş, yani dinsizlerin yazı, film, radyo ve her çeşit propaganda ile saldırması aldı, yürüdü. Buna da karşı koymak cihaddır.
2- Münâkehât: Evlenme, boşanma, nafaka ve daha nice dalları vardır.
3- Mu'âmelât olup, alışveriş, kira, şirketler, faiz, miras gibi birçok bölümleri vardır.
4- Ukûbât, yani cezalar olup, başlıca beşe ayrılmaktadır. Kısas, sirkat, zina, kazf, riddet, yani mürted olma cezalarıdır.”
***
Sual: Her Müslümanın, yapacağı iş veya ibadetlerin, dine uygun olup, olmadığını bilmesi lazım mıdır?
Cevap:
Müslüman olduğunu söyleyen bir kimsenin, yapacağı her işin, İslâmiyete uygun olup olmadığını bilmesi lazımdır. Bilmiyorsa, bir Ehl-i sünnet âliminden sorarak veya bu âlimlerin kitaplarından okuyarak öğrenmesi lazımdır. İş, İslâmiyete uygun değil ise, günah veya küfürden kurtulamaz.
***
Sual: Kiralamada, kira günlük alınabilir mi ve zarar vermeyecek her iş yapılabilir mi?
Cevap:
Mal sahibi, günlük kirayı, her akşam isteyebilir. Sanat sahipleri, işçilik ücretini eşyanın sahibinden alıncıya kadar, eşyayı vermeyebilir. Eşya helâk olup, teslim edemezse ücret alamaz. Kendisinin yapması şart edildi ise, başkasını çalıştıramaz. İşçiliği olmayan hizmetlerde, mesela hamal, kayıkçı, şoför, ücret almadığı için eşyayı hapis edemez. Eşya helâk olursa ücretini alır.
Velisinin izni olmadan, çocuğa iş yaptıran, ücret vermeğe mecburdur.
Ev ve dükkân kiraya verilirken içinde ne yapılacağı söylenmez ise, binaya zarar vermeyecek her iş yapılabilir. Kiracı evi ve dükkânı teslim almadan önce, başkasına da kiraya verebilir. Taşınabilen şeyleri veremez. Kiraya verilmiş malı, başka bir kimse kullansa, gasp etmiş olur. Kiracı kira vermez. Kiracı, sanatını değiştirirse, iflâs ederse, başka şehre yerleşirse kira fesih olur. Kira müddeti hitamında, ev sahibi gaip ise, kira müddeti, kendiliğinden bir misli uzar. Kiracı gaip olunca da böyledir. Yani, mal sahibi, kiracının çoluk çocuğunu evinden çıkaramaz. Fakat müddet bitmeden önce, başkasına kiraya vermiş ise, müddet sonunda, birinci akit biter. İkincisi başlar. Birinci kiracının çoluk çocuğunu evden çıkarabilir. Müddet hitamında, iki taraf da, icâreyi feshedebilir. Fakat, akit yapılmış olanın yanında feshedilmesi lâzımdır. (Tam İlmihal s. 870)