Cevap:
Konu ile alakalı olarak İbni Âbidînde buyuruluyor ki:
“Âlimlerin hepsi, üç günlük yolu 'fersah' dedikleri, bir saatte gidilen yolun uzunluğu ile bildirdiler. Bir kısmı, üç günlük yol yirmibir fersahtır dedi. Bir kısmı da, onsekiz, bir kısmı ise, onbeş fersahtır dedi. Fetva, ikinci söze göre, verilmiştir.”
Çoğunluğun fetvasına göre, bir merhale yani bir günde gidilen yol, arızasız olan düz yerde altı fersahtır. Bir fersah üç mildir. Bir merhale onsekiz mil, üç merhale 54 mil olur. Bir milin dörtbin zrâ ve bir zrâ'ın kelime-i tevhit harfleri adedince, yirmidört parmak genişliğinde olduğu İbni Âbidînde yazılıdır. Bir parmak genişliği, ortalama 2 santimetredir. Bir zrâ, 48 santimetre, bir mil, 1920 metre, bir fersah 5760 metredir. Bir merhale, 34 kilometre 560 metre, üç günlük yol da, takriben, yaklaşık olarak 103,680 yani düz olarak 104 kilometre olmaktadır. Coğrafi mil, bir dakikalık Ekvator kavisinin uzunluğu olup 1852 metredir.
El fıkh-u alel mezâhib kitabında deniyor ki:
“Şafii, Maliki ve Hanbeli mezheplerinde, sefer mesafesi, iki merhale, konaktır. Bu da, onaltı fersahtır. Bu da 48 mildir. Çünkü bir fersah, üç mildir. Bir mil altıbin zrâ insan koludur. Seferi olmak mesafesi, 80 kilometre 640 metrelik bir yoldur.”
***
Sual: Teyemmüm almış olan bir kimse, temel ihtiyacından fazla su bulursa, aldığı teyemmüm bozulur mu?
Cevap:
İçmek, necaset yıkamak ve ekmek yapmak için lazım olandan fazla su bulunca, teyemmüm bozulur. Namaz içinde iken bulursa, namazı da bozulur. Vasıta içinde uyurken, su yanından geçerse, teyemmüm ile olan abdesti, uyuduğu için bozulur. Uyanık iken, vasıtadan, abdest almaya inemezse, teyemmüm bozulmaz.
***
Sual: Seferî olan bir kimsenin, dört rekatli farzları iki rekat olarak kılmasının hükmü nedir?
Cevap:
Seferi olan kimsenin, dört rekat olan farz namazları iki rekat olarak kılması Hanefi mezhebinde vacip, Maliki mezhebinde sünnet-i müekkede, Şafii mezhebinde ise efdaldir. Seferî, yolcu olan bir kimse, mukim olan imama uyunca, farzları iki değil, mukim gibi dört rekat olarak kılar.
***
Sual: Allahü teâlânın kullarına hizmet etmenin önemi nedir?
Cevap:
İmam-ı Rabbani hazretleri Mektûbat kitabının üçüncü cild 116. Mektubunda buyuruyor ki: Allahü teâlâ, aşırı hareketlerden korusun! Ortalama, adâlet üzere doğru yolda bulunmak nasip etsin! Allahü teâlânın, bir kuluna, faydalı, güzel işler yapmağı, çok kimsenin ihtiyaçlarını sağlamasını nasip etmesi, çok kimsenin ona sığınması, bu kul için pek büyük bir nimettir! Allahü teâlâ, kullarına ıyâlim demiş, çok merhametli olduğu için, herkesin rızkını, nafakasını kendi üzerine almıştır. Allahü teâlâ, bu ıyâlinden birkaçının rızkları, nafakaları için ve bunların yetişmeleri, rahat yaşamaları için bir kulunu görevlendirirse, bu kuluna büyük ihsan etmiş olur. Bu büyük nimete kavuşup da, bunun için şükür etmesini bilen kimse, çok talihli, pek bahtiyardır. Bunun kıymetini bilip, şükür etmek, kendi sahibinin, Rabbinin ıyâline hizmet etmeği saadet ve şeref bilmek ve Rabbinin kullarını, kölelerini yetiştirmekle öğünmek, akıl icabıdır. (Tam İlmihal s. 850)