Cevap:
Abdest ve gusülde kullanılan suya Müstamel, kullanılmış su denir. Bu su, İmam-ı a'zam hazretlerinin içtihadına göre kaba necasettir. İmamı Ebu Yusuf hazretlerinin içtihadına göre, hafif necasettir. İmam-ı Muhammet hazretlerinin içtihadına göre ise temizdir ve fetva da böyledir. Bu su ile necaset temizlenir, fakat, abdest ve gusül alınamaz. Şafii mezhebinde de böyledir. Bu suyu içmek ve bununla hamur yapmak mekruhtur. Abdest alırken, elbiseye, kurnaya sıçrarsa ve necaset temizlemekte kullanılan her su, iğne ucu kadar sıçrarsa, kabı ve elbiseyi pisletmez. Müstamel yani kullanılmış suyun, Maliki mezhebinde hem temiz, hem de temizleyici olduğu, yani müstamel su ile abdest ve gusül alınabildiği, Menâhic-ül-ibâd kitabında yazılıdır.
***
Sual: İnsan veya hayvan necaseti bulaşmış elbiselerin yıkandığı sular da necis midir?
Cevap:
Necaset temizlemekte kullanılmış sular, bir yerde birikirse, bu suya bulaşan şeyler, pis olur. Necaset üzerinden akan suyun yarıdan fazlası necasete temas ederse, bu su pis olur. Azı değerse ve necasetin üç sıfatı suda bulunmazsa, pis olmaz.
***
Sual: Abdestsiz veya cünüp olan bir kimse, elini su dolu kovaya soksa, bu su pis mi olur?
Cevap:
Abdestsiz veya cünüp olan kimse yahut hayız hâlindeki kadın veya müşrik, kâfir, necaset bulaşmamış olan avucunu bir yere sokup su alsa veya kolunu sokup, içindeki tası alsa, o yerdeki su dört mezhepte de pis olmaz.
***
Sual: Anadolu’nun bazı yerlerinde tezek yakılıyor. Bu tezeklerin külleri necis olur mu?
Cevap:
Necaset yanınca, külü temiz olur. Tezek yakarak ısıtılan fırında, ekmek pişirilir.
***
Sual: Domuz veya merkep tuz gölüne girip ölmüş olsa, buradan elde edilen tuzu yemek dinen uygun olur mu?
Cevap:
Merkep, domuz ve leş, tuz içine düşüp, tuz olsalar, temiz olurlar. Kuyuya düşen gübre, zamanla çamur hâline gelse, temiz olur.
***
Sual: Elbisesine necaset bulaşan, orayı bulamayıp başka yeri yıkasa, necaset bulunan yeri namazdan sonra görse, namazı tekrar mı kılar?
Cevap:
Elbisenin veya vücudun bir yerine necaset gelse, bu yeri bulamasa, zannettiği yeri yıkasa temiz olur. Namazdan sonra meydana çıksa, namazı iade etmez.
***
Sual: İki malın birbiri karşılığında satışında, söz kesilirken, ikisinin de ayn olması ne demektir? Altın ve gümüşün birbiri karşılığı satışında teslim almak şart mıdır?
Cevap:
(Dürr-ül-muhtâr) sahibi “rahmetullahi teâlâ aleyh” buyuruyor ki: (Buğdayı, buğday karşılığında satınca, ikisi de tayin edilirse, yani ayn olurlarsa caizdir. Teslim alınmaları lâzım gelmez. Çünkü, sarftan başka satışlarda, mallar, tayin etmekle taayyün ederler. Taayyün edince, kendilerini vermek lâzım olur. Benzerleri verilemez. Yani, ikisi de hacim ile veya dartı ile ölçülen, bir cins veya başka cins [altından ve gümüşten başka] iki malı birbiri karşılığında satmak için, söz kesilirken, ikisi de ayn olmalıdır. İster hazır olsunlar, ister gaip olsunlar, tayin edilmeleri yetişir. Sözleşme yerinden ayrılmadan önce teslim alınmaları lâzım olmaz. Altın ve gümüşün ise, ayrılmadan önce kabzolunması şarttır. Yani birbirinin eline, cebine vermek lâzımdır. Ayrıldıktan bir iki dakika sonra verse, sarf satışı sahih olmaz.
Sarf satışında (altın ve gümüşün birbirleri karşılığında satışı), alacağı hazır olup, vereceği yanında değilse, sözleşme etmeyip, hazır olanı [ödünç veya] emanet almalı, vereceği eline geçince, o zaman pazarlık ve söz keserek, ayrılmadan bunu teslim etmelidir. (Tam İlmihal s. 855)