Cevap:
İmam-ı Rabbânî Ahmed-i Fârûkî Serhendî “kuddise sirruh” birinci cildin, yüzikinci mektubunda buyuruyor ki: İhtiyaçları helalden temin edecek yol çoktur. [Bu yolları aramak lâzımdır. Arayıp bulamazsa, ancak nafaka ihtiyacı, yani gıda, elbise ve mesken ihtiyacı, zaruret hâlini alır. Bu da, ancak mesken için vâki olmaktadır.]
Bu zamanda, şüpheli olmayan kazanç kalmadı diyorsunuz. Evet öyledir. Fakat, elden geldiği kadar, şüphelilerden kaçınmak lâzımdır. Tarlayı abdestsiz sürmek, tohumunu abdestsiz ekmek, rızkın bereketini, tayyib [güzel] olmasını giderir demişlerdir.
Hindistan’da, böyle çalışan, hemen yok gibidir. Fakat, Allahü teâlâ, kulundan, elinden geldiği kadar yapmasını istemektedir. Fâiz ile para alıp ziyafet vermekten sakınmak, herkes için çok kolaydır.
Helale haram, harama helal diyen kâfir olur. Fakat bu, katî, meydanda olan helal ve haramlar içindir.[Helal, haram oldukları, Nass ile açık bildirilmiş olan yahut açık Nass yok ise de, dört mezhepte de sözbirliği ile bildirilenler içindir.] Zan olunanlar için değildir. Hanefî mezhebinde mubah olan çok şey vardır ki, Şâfiî mezhebinde mubah değildir. Bunun aksi de vardır.
Her ihtiyaç, özür sayılırsa, fâizin haram olacağı yer kalmaz. Fâizin haram edilmesi abes, lüzumsuz bir emir olur. Oruç, yemin kefareti niyeti ile de, fakirleri doyurmak için, fâiz ile borç almak caiz değildir. Fakir doyuramayan, oruç tutar. (Tam İlmihal s. 852)
***
Sual: Namaz kılarken, secdede nelere dikkat etmeli, secdeyi nasıl yapmalıdır?
Cevap:
Secdede el parmakları, birbirine bitişik, kıbleye karşı, kulaklar hizasında, baş iki el arasında olmalıdır. Alnı temiz yere, yani taş, toprak, tahta, yaygı üzerine koymak farz olup, burnu da beraber koymak vacip denildi. Özürsüz yalnız burnu koymak caiz değildir. Yalnız alnı koymak mekruhtur. Secdede en az üç kere Sübhâne rabbiyel-a'lâ denir. İki ayağı veya hiç olmazsa her birinin birer parmaklarını yere koymak farzdır veya vacibtir. Sünnet de denilmiştir. Yani, iki ayak yere konmazsa namaz sahih olmaz veya mekruh olur. Secdede, alın, burun ve ayaklar yerden az zaman kalkmış olursa, zararı olmaz. Secdede ayak parmaklarını bükerek, uçlarını kıbleye çevirmek sünnettir. Erkekler, kolları ve uylukları, karından ayrı bulundurur. Elleri ve dizleri yere koymak sünnettir. Topukları kıyamda, birbirinden dört parmak eni kadar uzak, rükuda, kavmede ve secdede bitişik tutmak sünnettir.
***
Sual: Seferî olan bir kimsenin, mukim olan bir imama uyarak vaktin farzını kılmasında, mezhepler arasında bir farklılık var mıdır?
Cevap:
Seferî olan bir kimsenin mukim olan imama uyması, Hanefi mezhebinde, vaktin farzını eda ederken caiz, Şafii mezhebinde hem eda, hem kaza ederken caiz, Maliki mezhebinde ise ikisinde de mekruhtur.
***
Sual: Müslüman olup itikadı bozuk olanlar, kâfirler gibi Cehennemde sonsuz olarak mı kalacaklardır?
Cevap:
Müslüman olan, yani Ehl-i kıble olup, ibadet eden, fakat, itikadı Ehl-i sünnet itikadına uymayan ve tövbe etmeden ölen kimseye, Cehennemde azap edilecek ise de, böyle Bidat sahibi Müslümanlar, Cehennemde sonsuz kalmayacaktır.
***
Sual: Namazdan sonra dua ederken, kolları, sağa, sola doğru geniş olarak mı açmalıdır?
Cevap:
Namazdan sonra dua ederken, erkekler kolları göğüs hizasına kaldırır, dirsekler fazla bükülmez. Kollar, sağa sola doğru açılmaz, birbirine yakın, ileri doğru tutulur. Hastalık veya soğuk gibi sebeple ellerini kaldıramayan kimse, şehadet parmağı ile işaret eder. Duadan sonra, sübhâne rabbike... ayet-i kerimesini okuyup, eller yüze sürülür.
***
Sual: Necis boya ile boyanan kumaş, yıkanınca temiz olur mu?
Cevap:
Necis boya ile boyanan kumaş ve beden, üç kere yıkanınca temiz olur.