Cevap:
(Kimyâ-i saadet) kitabında, beşinci bâbda buyruluyor ki: Dünya işleri, ahiret için çalışmağa mâni olmamalıdır. Ahiret için ticaret yeri camilerdir. Münâfıkûn sûresi, dokuzuncu âyet-i kerimesinde mealen, (Mallarınız ve çocuklarınız, Allahü teâlâyı, hatırlamanıza mani olmasın!) buyuruldu. Halife Ömer “radıyallahü anh” buyurdu ki, (Ey tüccarlar! Önce ahiret rızkını kazanın! Sonra dünya rızkına çalışın!). Ticaretle meşgul olan büyüklerimiz, sabah ve akşamları ahiret için çalışır, Kur’ân-ı kerim okur, ders dinler, tövbe ve dua eder, ilim öğrenir ve gençlere öğretirlerdi. Kelle kebabı, sabah çorbası gibi şeyleri çocuklar ve zimmîler satardı. Çünkü, Müslümanlar, sabah, akşam camilerde bulunurdu. İnsanların amellerini yazan ikişer melek, her sabah ve akşam değişmektedir. Bir hadîs-i şerifte buyuruldu ki, (Melekler insanların amel defterlerini götürdükleri zaman, başında ve sonunda iyi iş yazılı ise, gün ortasında yapılanları ona bağışlarlar).
Yine buyurdu ki, (Gündüz ve gece melekleri, sabah ve akşam, gidip gelirken birbirleri ile karşılaşırlar. Hak teâlâ, [giden meleklere], kullarımı nasıl bıraktınız? buyurur. Ya Rabbi! Namazda bulduk ve namaz kılarken bıraktık, derler. Allahü teâlâ da, şahit olun, onları afettim buyurur).
Müslüman tüccarlar, sanat sahipleri, gündüzleri de, ezan sesini duyunca, işini hemen bırakıp, camiye koşmalıdır. [Dinini seven ve kayıran bir imam bulursa, ona uymalı, dinini dünyaya değişen, ibadete haram, bid’at karıştıran, Müslümanlıktan haberi olmayan imam ve hâfızların yanına, sesine, sözüne yanaşmamalıdır.] Büyüklerimiz, (Ticaretleri, satışları, Allahü teâlâyı unutmalarına sebep olmaz) âyet-i kerimesine mana verirken diyor ki, demirciler vardı. Demir döğerken, ezan okununca, çekici kaldırmış iken, demire vurmaz, bırakıp namaza koşarlardı. Ve terziler vardı. İğneyi sokunca, ezan okunsaydı, o hâlde bırakıp, cemaate koşarlardı. (Tam İlmihal s. 848)
***
Sual: Namaz kılmak için kullanılan bazı seccadelerde, Kâbe, cami resimleri olmaktadır. Bunları namaz kılmak için yere sermek, üzerinde namaz kılmak uygun mudur?
Cevap:
Konu ile alakalı olarak Hadîkada deniyor ki:
“Üzerinde yazı, hatta bir harf bulunan kağıdı, örtüyü, seccadeyi yere koymak, yere sermek tahrimen mekruhtur. Bunları her ne için olursa olsun kullanmak ve yere sermek, hakaret etmek olur. Hakaret etmek için sermek veya kullanmak küfür olur. Duvara yazmak, yazıyı asmak caiz olur denildi.”
Buradan anlaşılıyor ki, üzerinde Kâbe, cami resmi veya yazı bulunan seccadeleri namaz kılmak için yere sermek caiz değildir. Bunları ziynet, süs için duvara asmak caiz olur.
İslâm dini, insanlarla alay edilmesine, canlılara tapılmasına, gençlerin fuhşa sürüklenmesine alet olan insan resimlerini haram etmiş, canlıların anatomik parçalarının, bitkilerin ve her çeşit, fizik, kimya, astronomi, inşaat resimlerini helal etmiş, serbest bırakmıştır. İlimde, teknikte lazım olan resimlerin yapılmasını, bunlardan fayda elde etmeyi emir buyurmuştur. İslâm dini, her şeyde olduğu gibi, resimleri de, faydalı ve zararlı olmak üzere ikiye ayırmış, faydalı olanlarını emir, zararlı olanlarını yasak etmiştir.
***
Sual: Bazı yerlerde ölüleri yakıyorlar. Ölenin cesedi bu şekilde yakılınca, ruhu yersiz, mekânsız bırakılmış olmaz mı?
Cevap:
Konu ile alakalı olarak Abdül'Azîz-i Dehlevî hazretleri Abese sûresinin tefsirinde buyuruyor ki:
“Ölüyü yakmak, ruhu yersiz bırakmak olur. Ölüyü toprağa gömmek ise, ruh için bir yer belli etmek olur. Bunun içindir ki, gömülmüş olan velilerden ve başka salihlerden faydalanılmaktadır. Ölülere yardım etmek de mümkün olmaktadır. Yakılan ölüler için bunlar düşünülemez.”
***
Sual: Kız çocukları için, oyuncak bebek almak ve çocukların bunlarla oynaması, dinimizce uygun mudur?
Cevap:
Çocuklara oynamak için bebek almak, imam-ı Ebu Yusuf hazretlerine göre caizdir.
***
Sual: Yanmakta olan muma, lambaya karşı namaz kılınabilir mi?
Cevap:
Mushafa, kılınca, muma, kandile, lambaya, aleve, tabanca gibi harp aletlerine ve yatan, uyuyan kimseye karşı namaz kılmak mekruh değildir. Çünkü, bunlara tapınılmamıştır. Mecusiler, ateşe tapar, aleve tapmaz. Alevli ateşe karşı namaz kılmak, mekruh olur.