Cevap:
Konu ile alakalı olarak Kenz-i mahfî kitabında deniyor ki:
“Cehalet ve hayvaniyet, yani bidat ve fısk çoğalan yerlerde oturmak nehiy olundu. Dinini muhafaza etmek için hicret eden Cennet ile müjdelendi. Bir mahallede salih, arif kimse kalmayıp, fesat ve bidat artınca, başka mahalleye hicret etmek veya böyle bir şehirden başka şehre hicret etmek vacip olur.
Bütün şehirlerde, Müslümanlara saldırılıyorsa, başka İslâm memleketine hicret edilir. Böyle bir idare yoksa, insan haklarına riayet edilen, ibadet etmek serbest olan bir memlekete yerleşmek lazım olur.Zira onların arasında bulunan, gelecek belaya ortak olur. Enfâl suresinin 25. âyet-i kerimesinde mealen; (Zulmedenlere ve etmeyenlere birlikte gelen fitne ve beladan korkunuz, sakınınız) buyuruldu.”
***
Sual: Mendil, para ve bazı benzeri şeylerin üzerinde canlı resimleri bulunmaktadır. Böyle resim bulunan şeyleri kullanmanın, bulundurmanın dinimiz açısından mahzuru var mıdır?
Cevap:
İbni Hacer-i Hiytemî Mekkî hazretleri, konu ile ilgili fetvasında buyuruyor ki:
“Mendil, para gibi şeyler üzerinde canlı resmi bulunmasının zararı yoktur. Çünkü, canlı resmini, hürmet olunan yerlerde kullanmak caiz değildir, hürmet edilmeyen şeyler üzerinde caizdir.”
Bu sebeple, yerde ve yere serilen eşyada, yastık, sergi, mendil, para, mektup pulları üzerinde ve cep, çanta, dolap gibi kapalı yerlerde ve elbisenin göbekten aşağı kısımlarında, canlı resimlerinin bulunması caiz olup, göbekten yukarıda bulunması, asılması haramdır. Kadın resimlerini ve avret mahalli açık resimleri, şehvetsiz de olsa, her yerde kullanmak ve bunlara şehvetle bakmak haramdır.
***
Sual: Namaz kılarken, rüku ve secde tesbihlerini ve okunan âyetlerin adedini el ile saymanın namaza bir zararı olur mu?
Cevap:
Namazda, âyetleri, tesbihleri eli ile saymak tenzihen mekruhtur. Kalbi ile veya parmaklarını oynatarak saymak caizdir. Namaz dışında parmakla saymak ve tesbih kullanmak caizdir. Resulullah efendimiz, bir kadının tesbihleri, çekirdeklerle saydığını görerek menetmemiş, yasaklamamıştır. Riya ve gösteriş için tesbih kullanmak mekruhtur.
***
Sual: Dünya ticaretinin ahirete yaraması için nasıl niyet etmelidir?
Cevap:
(Kimyâ-i saadet) kitabında, beşinci bâbda buyruluyor ki: Bir kimsenin dünya ticareti, ahiret ticaretine mâni olursa, bu kimse bedbahttır, zavallıdır. Bir çömlek almak için, altın kupa verene ne denir? Dünya, saksı parçası gibidir. Hem kıymetsizdir, hem de çabuk kırılır. Ahiret ise, altından kupa gibidir ki, hem çok kıymetlidir, hem de dayanıklıdır, kırılmaz. Hatta hiç tükenmez. Dünya ticaretinin ahirete yaraması için ve Cehenneme sürüklememesi için, çok uğraşmak lâzımdır. İnsanın sermayesi, dini ve ahiretidir. Bu sermayeyi kaptırmamak için, çok uyanık olmak lâzımdır. Dinini kayırmak isteyenler şöyle yapmalıdır:
Her sabah şöyle niyet etmelidir ki, kendisinin ve evlat ve ailesinin rızkını kazanmak, onları kimseye muhtaç bırakmamak, Allahü teâlâya rahat ve temiz ibadet edebilmek, ahiret yolunda yürüyebilmek için, vazifeme gidiyorum demelidir. O gün Müslümanlara iyilik, yardım ve nasihat, emr-i maruf, nehy-i münker yapmağı, kalbinden geçirmelidir. Namazda kusur edenlere, günah işleyenlere, emr-i maruf yapmalı, onlara göz yummamalıdır. Böyle niyet eden bir tüccar, bir memur, bir muallim ve bir hâkim ve bir subay, vazifesini yaptığı kadar, hep sevab kazanır. Onun her işi, ibadet olur. Dünyada kazandığı şeyler de, caba olur. (Tam İlmihal s. 847)