Cevap:
Şahitler ile, meşru olarak bayram olduğu hüküm olunup ve bayram namazı kılınıp, kurban kestikten sonra, arefe olduğu anlaşılırsa, namaz ve kurban kabul olur. Ramazan ve bayram aylarının şahitlerle meşru olarak anlaşılmadığı yerlerde, (Işık usulü) ile Zilhicce ayının birinci günü ve buradan da onuncu günü, yani kurban bayramının birinci günü hesap edilir.
Bayramın birinci günü, bu hesap ile bulunan gündür. Yahut, bir gün sonradır. Bir gün evvel olamaz. Çünkü, gökte, ay, doğmadan önce görülemez. İhtiyatlı hareket etmiş olmak için, kurbanları, hesap ile bulunan bayramın ikinci günü kesmelidir. Sevabı mevtalara gönderilecek olanı ise, hesap ile bulunan birinci günde kesmelidir. Çünkü, arefe günü de kesilebilir. Kurban kesmeyen Müslüman, ölürken, bıraktığı maldan kendi için kurban kesilmesini, vârisine vasiyet etmelidir.
Vasiyet edilen kurban, bayram günleri kesilir. Bunun etinden, kesen kimse, fakir olsa da yiyemez. Etinin hepsini fakirlere vermesi lâzımdır. Vasiyet etmemiş meyyit için, vârisi veya başkaları, her zaman kendi malından hayvan kesip sevabını o kimseye hediye edebilir. Sevabı, kesenin olur. Meyyite de hediye edilir. Bunların etinden, kesen de yiyebilir. (Tam İlmihal s. 326)
***
Sual: Her hafta tıraş olan, tırnağını kesen bir kimse, kurban kesecekse, Zilhicce ayından itibaren, saçını tıraş etmesi, tırnağını kesmesi uygun değil midir?
Cevap:
Her hafta saç, sakal ve bıyık tıraş etmek, tırnak kesmek, koltuk, kasık temizlemek sünnettir. İbni Âbidînde konu ile alakalı olarak deniyor ki:
“Zilhicce ayının ilk on günü, bu sünnetleri geciktirmemelidir. Hadis-i şerifte; (Kurban kesecek kimse, Zilhicce ayı girince, saçını kesmesin ve tırnak kesmesin!) buyurulması, emir değildir. Bunları, kurban kesinceye kadar geciktirmenin müstehab olduğunu göstermektedir. Fakat daha fazla geciktirmek ve hele kırk gün uzatmak günah olur.”
Görülüyor ki, kurban kesecek kimsenin, Zilhicce ayının birinci gününden, kurban kesinceye kadar, saçını, sakalını, bıyığını ve tırnağını kesmemesi müstehabdır. Fakat vacip değildir. Bunları kesmesi günah olmaz ve kurban sevabı azalmaz. Özür ile sakal tıraşı olanın, bu günlerde sakal uzatması fitneye sebep olur.
***
Sual: Kurbanlık hayvanı kesmeyip, hayrına, sadaka olarak herhangi bir kimseye diri olarak vermek, kurban kesmek gibi olur mu?
Cevap:
Diri kurbanı veya parasını sadaka olarak vermek caiz değildir. Sadaka olarak verilirse, üçüncü günün akşamına kadar, ikincisini alıp keser. Bayram kurbanını üçüncü günün akşamına kadar kesmeyen kimse, kurbanı satın almışsa, canlı olarak kendini veya kıymetini, gümüş veya altın olarak fakirlere verir. Bayramdan sonra keser ise, etinden kendi yiyemez, hepsini fakirlere dağıtır. Bütün etinin kıymeti canlı kıymetinden az ise, değer farkını da sadaka verir. Satın almamış ise, orta derece bir kurban değerini fakirlere verir. Böylece, cezadan kurtulur ise de, kurban kesmek sevabını kazanamaz.
***
Sual: Kurbanlık hayvan, kusurlu çıkarsa, nasıl hareket edilir?
Cevap:
Kurbanlık hayvanı satın alırken kusurlu ise veya kesmeye uygun olarak alınıp sonradan, kesmeye mani bir kusur hasıl olursa, zengin kimse bir başkasını alıp keser. Adak olan kurban kusurlu olursa, zengin de, fakir de onu keser. Adak ölürse, başka almaları icap etmez.
***
Sual: Kurbanlık hayvanın yünü ve sütü, fakire mi verilir?
Cevap:
Kurbanlık hayvan kesilmeden önce, bunun yününden, sütünden istifade etmek caiz değildir. Yünü ve sütü fakire verilir.