Cevap:
İhtiyacı olan eşyadan ve borçlarından fazla olarak, zekât nisabı kadar malı, parası bulunan her Müslümanın, fıtra vermesi ve kurban kesmesi vacip olur. Fıtra ve kurban nisabına malik olana zengin denir. Bunun zekât alması haram olur.
İhtiyaç eşyası demek, kıymetleri ne kadar çok olursa olsun, bir ev, bir aylık yiyecek, her yıl üç kat elbise, çamaşır, evde kullanılan eşya ve aletler, binecek vasıtası, meslek kitapları ve ödeyeceği borçlarıdır. Bu eşyanın mevcut olması şart değildir. Eğer mevcut iseler, zekât, fıtra ve kurban için nisap hesabına katılmazlar. Ticaret için olmayan, ihtiyacından artan eşya, kiradaki evler, evindeki süs eşyası, yere serili olmayan halılar, kullanılmayan fazla ev eşyası, sanat ve ticaret aletleri, burada ihtiyaç eşyası sayılmaz. Bunlar fıtra ve kurban için, nisap hesabına katılır. Oturduğu ev büyük ise, ihtiyacından fazla, kullanılmayan odaların nisaba katılmaması sahihtir.
Köyde, çölde, şehirde mukim olan, akıllı, baliğ, hür ve Müslüman erkek ve kadının, ihtiyacından fazla nisap miktarı malı veya parası varsa, kurban bayramı için niyet ederek, belli günlerde, belli bir hayvanı kesmeleri vacip olur. Şeyhayn'e göre, babasının, zengin çocuğu için de çocuğun malından kesmesi lazımdır. Etini bu çocuktan başkası yiyemez. Çocuktan artan et satılıp, parası ile çocuğa, elbise gibi, devamlı kullanılabilecek şeyler alınır. Fakat fetva imâm-ı Muhammed'in ictihadına göredir. Buna göre, babanın çocuğu için kendi malından da, çocuğun malından da kesmesi vacip değildir.
***
Sual: Sadece maaşı olan ve bununla da zar zor geçinen fakat kurban nisabına malik olan bir kimse, kurban kesecek midir?
Cevap:
Aldığı kira veya maaşla güç geçinen bir kimse, nisaba malik ise, para biriktirip, fıtra vermeli ve kurban kesmelidir. Etin hepsini kavurma yapıp, birkaç ay et parasından biriktirerek gelecek yılın fıtra ve kurban parası olarak saklamalıdır. Böylece, fıtra ve kurban sevabından mahrum kalmamalıdır. Kurban kesen, kendini Cehennemden azat etmiş olur. Bir hadis-i şerifte;
(Hasislerin, cimrilerin en kötüsü, kesmesi vacip olduğu hâlde kurban kesmeyendir) buyuruldu.
***
Sual: Kurban kesmek nedir ve kimler keser?
Cevap:
Köyde, çölde, şehirde mukim olan, âkıl, baliğ, hür ve Müslüman erkek ve kadının, ihtiyacından fazla nisap miktarı malı veya parası varsa, kurban bayramı için niyet ederek, belli günlerde, belli bir hayvanı kesmeleri vacib olur. İhtiyaç eşyası, bir ev ve eşyası ve üç kat elbisedir. Şeyhayne göre, babasının, zengin çocuğu için de çocuğun malından kesmesi lâzımdır. Etini bu çocuktan başkası yiyemez. Çocuktan artan et satılıp, parası ile çocuğa, elbise gibi, devamlı kullanılabilecek şeyler alınır. Fakat fetva imam-ı Muhammedin ictihadıdır. Buna göre, babanın çocuğu için kendi malından da, çocuğun malından da kesmesi vacib değildir. İbni Âbidîn, zekâtın verileceği yerleri bildirirken buyuruyor ki, tarlasından aldığı mahsul veya tarlanın, evin, dükkânın [atölyenin, kamyonun] bir senelik kirası, ne kadar çok olursa olsun, bir yıllık ev ihtiyacını veya aylık geliri ve aldığı maaş ve ücret, aylık ihtiyacını ve kul borcunu karşılamayan kimse, imam-ı Muhammede göre fakirdir. Fetva da böyledir. Şeyhayne göre, yani İmam-ı a’zamla imam-ı Ebû Yûsüfe göre zengin sayılır. Çünkü, mülkü olan tarlanın ve bu demirbaş malların değeri, ihtiyacını karşılar ve nisap kadar da artar. Bunun kirayı her alışta, bir miktar ayırıp, biriktirerek fıtra vermesi ve kurban kesmesi lâzımdır. Yani, büyük sevaba kavuşması lâzımdır. Fıtra vermez ve kurban kesmezse, imam-ı Muhammede göre, günahtan kurtulur. Görülüyor ki, her iki ictihad da yerindedir ve Müslümanlara rahmettir. Bu hâlde olan kimse, fıtra vermezse veya kurban kesmezse, imam-ı Muhammedin ictihadı, bunu azaptan kurtarır. Tarlasından hiç mahsul almayan, kiraya da veremeyen kimse ve ihtiyacından fazla malı olup da, parası bulunmayan erkek veya kadın, imam-ı Muhammedin ictihadına uyarak, fıtra vermez ve kurban kesmez. Verir ve keserse, ikinci ictihada göre, fıtra ve kurban sevabına kavuşur. Üzerine vacib olmayan ibadeti yapan, yalnız nafile ibadet sevabı kazanır. Vacib sevabı kazanmaz. Etini fakirlere verirse, sadaka sevabı da kazanır. Vacib olan fıtra ve kurban sevabı ise, nafile ve sünnet sevabından kat kat daha fazladır. Her ibadet de böyledir. Diğer üç mezhepte sünnet-i müekkede olduğu (Mîzân-ı kübrâ)da ve (Menâhic)de yazılıdır. İslâmiyette kurban kesmek yoktur, diyen kâfir olur. (Tam İlmihal s. 324)