Cevap:
Hadîka kitabında yemesi haram olanlar anlatılırken buyuruluyor ki:
“Yemesi, içmesi zararlı olanlar üçe ayrılır: Birincilerinin zararını herkes bilir, çünkü bunlar öldürücüdür. Her türlü zehir, cam tozu, demir ve cıva bileşikleri, kireç ve benzerleri böyledir. Bunları yemek, içmek haramdır. İkincilerinin zararlı olduğu bilinir ise de, öldürücü değildirler. Toprak, çamur, kil ve benzerleri böyledir. Bunları çok yemek, içmek mekruh olup, zararsız miktarları mubahtır. Üçüncüleri, organlarında zafiyet, hastalık olanlara zarar verir, sağlam olanlara zarar vermezler. Bazı kimselere balık eti, süt, yumurta, pastırma, turşu, konserve eti, bal, zeytin yağı, biber zarar verir. Bunlar, yalnız zarar verenlere haram veya mekruh olur. Zarar vermeyenlere ise mubahtırlar.”
***
Sual: Âyet ve hadislerde açıkça bildirilmeyen bazı hükümleri, mezhep imamları bildirmektedir. Bunlar da sonradan çıkarılmış ve böylece bidat olmuş olmuyor mu?
Cevap:
Ehl-i sünnet âlimlerinin ibadetlerde, ictihad ile buldukları bilgiler bidat değildir. Bu bilgileri bulurken isabet edememeleri de suç olmaz. Dört mezhebin imamları, bu bilgileri, İslâmiyetin sahibinin izni ile, İslâmiyetin bildirdiği delillerden, senetlerden çıkarmışlardır. Bu bilgiler, İslâmiyeti değiştirmiş değil, İslâmiyete yardımcı olmuşlardır. Kur'an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde açık olarak bildirilmiş şeylerde, zaten ictihad yapılmaz. Bunlar, olduğu gibi kabul edilir. Açık bildirilmemiş bir işi gösteren delili ararken, isabet edememek suç olmaz. Fakat bu delil yani doğru yol açık olup da, bu delili bulmakta yanılarak veya bir delilden çıkarılmayıp, akla uyarak yapılan ibadetler, bidat olur. Böyle reformlar, bir müekked sünnetin ortadan kalkmasına sebep olursa, günahı daha da çok olur.
***
Sual: Şu işim olursa, şu kadar Yasin okuyacağım, şu kadar tavaf yapacağım, salevat okuyacağım diye adak yapılabilir mi?
Cevap:
Kur’an-ı kerim okumayı ve tavaf etmeyi adamak caizdir. Peygamber efendimize her gün, belli sayıda salevat okumayı mesela, Delâil-i hayrât veya Câliyet-ül ekdâr okumayı adamak caizdir.
***
Sual: Hakiki Müslüman ile sahtesi nasıl anlaşılır?
Cevap:
İslâm dininin temeli üçtür: İlim, amel ve ihlâs. İlim, iman, fıkıh ve ahlâk bilgileridir. Fıkıh bilgilerine (ahkâm-ı islâmiyye), ahlâk bilgilerine (Tasavvuf) denir ki, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında yazılı olan bilgilerdir. Amel, bu bilgilere uygun olan işlerdir. İhlâs, ilmin ve amelin Allah rızası için, yani, Allahü teâlânın sevgisini kazanmak için elde edilmesidir. Bu üç temel şeye malik olan Müslümana (İslâm âlimi) ve (Hakiki Müslüman) denir. Bu üç temel şeyden biri noksan olup da, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarına uymayan yazılar ve konuşmalar yayınlayarak, kendisini, İslâm âlimi tanıtan kimse (Kötü din adamı) ve (Zındık)dır. Meselâ, din bilgisi çoktur ve her ibadeti yapar, fakat, ihlâs yok ise, yani bunları, mal, mevkii, şöhret kazanmak gibi dünyalık elde etmek için yapan kimse, hakiki Müslüman değildir, zındıktır. (Hak Sözün Vesîkaları s. 356)