Cevap:
Dinini bilen ve seven erkekler, her hareketinde İslâmiyete uyarak, hem kendilerine, hem de aile ve akrabalarına, bütün mahluklara hayırlı ve faydalı olur.
Bunun için, kızını seven ve onun dünyada ve ahirette mesut olmasını isteyen, onu giyinmesine dikkat etmeli, dini ve ahlakı bozan yayınları izlemesine, dinlemesine ve böyle olan yerlere, topluluklara gitmesine mani olmalıdır. Müslüman olan kimse, kızını Müslüman ve salih kimselere vermelidir. Mal, apartman ve mevki sahibi değil, din ve ahlak sahibi damat aramalıdır. Kızını kâfire veren kimsenin kendisi de, kızı da kafir olur. Peygamber efendimiz;
(Bir kimse, kızını fasıka, kötü kimseye verirse, Allahü teâlânın emanetine hıyanet etmiş olur. Emanete hıyanet edenlerin gideceği yer, Cehennemdir) buyurmuştur.
***
Sual: Yüzde yüz haramdan gelen bir para ile cami yaptırmanın veya hayır yapmanın dinimiz açısında bir mahzuru var mıdır?
Cevap:
Konu ile alakalı olarak İbni Âbidînde ve Kâdî-zâde Ahmed efendi, Birgivî vasıyyetnâmesi şerhinde diyor ki:
“Bir kimse, elindeki kati haram olan maldan sadaka verse, sevap umsa, alan fakir, haramdan olduğunu bilerek, verene Allah razı olsun dese, veren de veya başka bir kimse de amin dese, hepsi kâfir olur.” Ayrıca İbni Âbidînde buyuruluyor ki:
“Haram olduğu bilinen belli mal ile cami yaptırmak ve başka hayır yaptırmak ve bunlara karşılık sevap beklemek de küfürdür.”
***
Sual: Muhtaç veya fakir olan ana-babaya, kız ve erkek evlatlar eşit miktarda mı veya ne nispette bakmakla yükümlüdürler?
Cevap:
Zengin olan çocukların, fakir olan ana-babalarına nafaka vermesi farzdır. Kız ve oğlan çocuklar eşit miktarda verir. Anaya, babaya bakmak, bunlar öldüklerinde daha çok miras alacak olana farz değildir. Bunlara daha yakın olana ve onların parçası olana farzdır.
Oğlunun oğlu ile kızı bulunan anaya, babaya yalnız kızları bakar. Halbuki, mirası, dinen kız ile torun yarı yarıya alır. Kızının çocuğu ile erkek kardeşi bulunana, torunu bakacaktır. Halbuki, dinen mirasın hepsini erkek kardeş alır. Kızlarının çocuklarına hiç miras düşmez.