Cevap:
Mezhep imamı demek, Peygamber efendimizin Kur’an-ı kerimden çıkardığı manaları, bilgileri, Eshab-ı kiramdan işiterek toplayan, kitaplara geçiren büyük âlim demektir. Resulullah efendimizin, Kur’an-ı kerimin hepsini Eshabına tefsir ettiği, açıkladığı, Hadîkada yazmaktadır. Resulullah efendimizin Kur’an-ı kerime verdiği manaları, açıklamalarını anlamak isteyen, bir mezhep imamının kitaplarını okur, bunlara uyar. Bu kitapları okuyup, bunlara uyan kimse, o mezhepten olur. Bu ise, Resulullah efendimize ve Kur’an-ı kerime uymak demektir. Eshab-ı kiram, Resulullah efendimizden işittiklerine uyardı. Kendi talebelerinden birine uymaya, yani dört mezhepten birinde olmalarına lüzum yoktu. Onların her biri bütün bilgileri asıl kaynağından alıyordu. Birbirlerine sorarak da öğreniyorlardı. Hepsi, mezhep imamlarından daha çok âlim, daha yüksek müctehid ve mezhep sahibi idiler.
***
Sual: Kur’an-ı kerimdeki, “birbirinizin mallarını batıl yoldan yemeyiniz” emrindeki batıl yol ne demektir?
Cevap:
İbni Hacer-i Mekkî hazretleri, Zevâcir kitabında diyor ki:
“Bakara suresi 188. ayetinde mealen; (Ey müminler! Birbirinizin mallarını batıl yoldan yemeyiniz!) buyuruldu. Batıl yol, faiz, kumar, gasp, sirkat, hırsızlık, hile, hıyanet, yalancı şahitlik, yalan yere yemin ederek aldatmaktır. Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Helal yiyen, farzları yapıp, haramlardan sakınan ve insanlara zarar vermeyen bir Müslüman Cennete gidecektir.)
(Haram ile beslenen beden, ateşte yanar.)
(Şerrinden, zararından emin olunmayan kimsenin, dini, namazları, zekâtları, kendisine fayda vermez.)
(Üzerindeki cilbabı haramdan gelmiş olan adamın namazları kabul olmaz.)
Cilbab, kadınların geniş baş örtüsü demektir. Erkeklerin uzun gömleğine de cilbab denir.”
***
Sual: Ramazan ayında, özürleri sebebi ile oruç tutamayanlar, bunları kaza etmeden ölürlerse, ne yapmak gerekir?
Cevap:
Ramazan ayında orucunu tutamayan misafir, yolcu ve hastaların, bu tutamadıkları orucu, kaza edecek zaman bulmadan ölürlerse, bu oruçların fidyelerinin verilmesi için vasiyet etmeleri lazım gelmez. Çünkü Allahü teâlâ, bunların özürlerini kabul eder.
***
Sual: Günah işleyenin imanı gider mi?
Cevap:
Büyük günah işleyenin imanı gitmez. Harama helal derse, imanı gider. Günahlar ikiye ayrılır: (Kebair), büyük günahlardır. En büyükleri yedidir. 1) Bir şeyi Allahü teâlâya ortak yapmak. Buna şirk denir. Şirk, küfrün çeşitlerinden en kötüsüdür. 2) Bir insanı veya kendini öldürmek. 3) Sihir, yani büyü yapmak. 4) Yetim malı yemek. 5) Faiz alıp vermek. 6) Muharebede düşman karşısından kaçmak. 7) Temiz kadınları kazf etmek, yani namussuz demek. Her günahın büyük olmak ihtimâli vardır. Hepsinden kaçınmak lâzımdır. Küçük günahı çok yapmak, büyük günah olur. Büyük günah, tövbe edince affolur. Tövbe etmeden ölürse, Allahü teâlâ dilerse, şefaat ile veya şefaatsız affeder. Af olunmazsa, Cehenneme girer.
Zünnar denilen papaz kuşağını ve benzeri şeyleri kullanmak, putlara saygı göstermek, din kitaplarını aşağılamak, din âlimleri ile alay etmek, küfre sebep olan bir şey söylemek, kısacası, dinde saygı duymak lâzım olan şeyi aşağılamak ve aşağılanması lâzım olan şeye saygı göstermek küfürdür. Bunlar, İslam dinine inanmamak, inkâr etmek alâmetidir. Küfrün işaretleridir. (Hak Sözün Vesikaları s. 256)