Cevap:
(Hadîka) kitabının sâhibi “rahmetullahi teâlâ aleyh” diyor ki, (Haram karışmamış olan teganni, salih insanın temiz kalbine, ruhuna tatlı geldiği gibi, haram karışmış olan müzik de, fasıkların nefislerine tatlı gelir). Onlar, bunların, bunlar da onların müziklerinden zevk almazlar, sıkılırlar. Çünkü kalbe, ruha lezzet veren şey, nefse sıkıntı verir. Nefse tatlı gelen şey, temiz kalplere sıkıntı verir. Bunun içindir ki, kâfirlerin, fasıkların Cennet hayatı yaşadıkları yerler, Müslümanlara, salihlere zindan olur. (Dünya, [yani haramların bulunduğu yerler, fısk meclisleri] mümine zindan, kâfire ise Cennettir) hadisi değişmez bir hakikattir. Bu hakikati göz önüne alarak, herkes kendi kalbinin nasıl olduğunu kolayca anlayabilir. Çok kimsenin nefsi, küfür alâmetlerini kullanmakla ve haramları işlemekle kuvvet bulup, kalbi ve ruhu örttüğünden, nağme nefse tesir edip azdırmaktadır. Ruhun, kalbin sıfatları mağlup olduğundan, müteessir olmamaktadırlar. Nefsin duyduğu lezzet, kalbin, ruhun lezzeti sanılmaktadır. Nağmeden bazı hayvanlar da lezzet almaktadır.
(Kimyâ-yı se’âdet) kitabı, ikiyüzaltmışaltıncı sahifesinde, çocuk terbiyesini anlatırken, (Çocuklara kadın, kız, aşk bulunan şiirleri okutmamalı, böyle şiirler ruhun gıdasıdır diyen öğretmene göndermemelidir. Talebesine böyle söyleyen, [ve seks bilgileri veren öğretmen], üstat değil, şeytandır. Çocuğun kalbini bozmaktadır) buyuruyor. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” (Gına kalbi karartır) buyurdu. Yani insan sesi ile teganni ve çalgılar kalbi karartır. [Bu hadîs-i şerifi, İbni Âbidîn, beşinci cilt, ikiyüzyirmiikinci sahifede, izah etmektedir.] Musikiye özenmemeli, hasıl ettiği lezzete aldanmamalıdır. Bundan ruh değil, Allahü teâlânın düşmanı olan nefs lezzet almaktadır. Zavallı ruh, nefsin elinde esir olduğundan, kendi lezzeti sanmaktadır. Musikinin tadı, zehirli bala, şekerlenmiş, yaldızlanmış necasete [pisliğe] benzer. (Tam İlmihâl s. 731-732)
***
Sual: Çok kimse, konuşurken kalbinin temiz olduğunu söylemektedir. Kalbin temiz olması ne demektir, nasıl temizlenir ve nelerden temizlenir?
Cevap:
Kalp, muhabbet, sevgi yeridir. Muhabbet, sevgi bulunmayan kalp ölmüş demektir. Kalpte, ya dünya sevgisi, yahut Allah sevgisi bulunur. Dünya demek, haram olan şeyler demektir. Zikir, ibadet yaparak, kalpten dünya sevgisi çıkarılınca, kalp temiz olur. Bu temiz kalbe, Allah sevgisi, kendiliğinden dolar. Günah işleyince, kalp kararır, hasta olur. Dünya muhabbeti, sevgisi yerleşerek, Allah sevgisi gider. Kalbin bu hâli, bir şişeye benzer. Su doldurunca, havası çıkar. Suyu boşaltınca, hava kendiliğinden dolar. Reşehât kitabında, Muhammed Pârisâ hazretlerinin şöyle buyurduğu bildirilmektedir:
“İnsanı Allahü teâlâdan uzaklaştıran perdelerin en zararlısı, kalbin kararması, dünya sevgisinin kalbe yerleşmesidir. Bu sevgi, kötü arkadaşlardan, lüzumsuz şeyler seyretmekten hasıl olur. Çok uğraşarak, bunları kalpten çıkarmalıdır. Faydasız kitap, [roman, gazete] okumak, lüzumsuz şeyler konuşmak, seyretmek, bu sevgiyi arttırır. Bakması haram olan resimleri, [filmleri, televizyonları] seyretmek, haram olan şeyleri dinlemek, bu sevgiyi kalpte yerleştirir. Bunların hepsi, insanı Allahü teâlâdan uzaklaştırır. Allahü teâlâya kavuşmak isteyenlerin, bunlardan sakınması, nefsi azdıran her şeyden uzaklaşması lazımdır. Allahü teâlânın âdeti şöyledir ki, kalbi temizlemeye ve nefsi ezmeye çalışmayanlara, zevklerini, şehvetlerini bırakmayanlara bu nimeti ihsan etmez.”
***
Sual: Kur’an-ı kerim sadece güzel sesle okunmak için mi gönderilmiştir?
Cevap:
Konu ile alakalı olarak Kimyâ-i se'âdet kitabında buyuruluyor ki:
“Kur’an-ı kerim okumasını öğrenmek çok sevaptır. Fakat, Kur’an-ı kerim okuyanların ona saygı göstermeleri lazımdır. Bunun için de, her sözü, her işi Kur’an-ı kerime uygun olmalıdır. Onun edebi ile edeblenmelidir. Onun yasak ettiği şeylerden sakınmalıdır. Ona, böyle saygı göstermezse, Kur’an-ı kerim kendisine düşman olur. Resûlullah efendimiz; (Ümmetimdeki münafıkların çoğu, Kur’an-ı kerim okuyanlardan olacaktır) buyurdu. Şunu iyi bilmelidir ki, Kur’an-ı kerim, yalnız okumak için gönderilmedi. Gösterdiği yolda gitmek, İslamiyete uymak için gönderildi.”