Cevap:
İnsanın muhtaç olduğu şeyleri zaruret miktarı kullanmak ve bunları elde etmek için çalışmak, dünyaya gönül bağlamak olmaz. (Fudûl), yani ihtiyaçtan fazla ve faydasız şeyler, dünyadır. [Bunların da, Allahü teâlânın rızasına uygun olarak elde edilmeleri ve sarf edilmeleri dünya olmaz.] Riyazet çekmenin ve mubahları zaruret miktarı kullanmanın, büyük bir faydası da, Kıyamet günü hesabın kısa ve kolay olmasıdır.
Ahiretteki derecelerin yükselmesine de sebep olur. Dünyada ne kadar sıkıntı çekilirse, ahirette o kadar çok rahatlık olacaktır. Peygamberler “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât”, bu bakımdan da, riyâzât ve mücâhedât çekmişlerdir. Bütün bunlardan anlaşılıyor ki, riyazet çekmek ve mubahları zaruret olduğu kadar kazanıp kullanmak, şart olmamakla beraber, bunlar iyi ve faydalı şeylerdir. Faydalarının çokluğu düşünülünce zaruri ve lâzım da diyebiliriz. (Tam İlmihal s. 748)
***
Allahü teâlânın sebeple yaratması
Sual: Allahü teâlâ, sebepsiz olarak, hemen yaratsaydı, daha iyi olmaz mıydı?
Cevap:
Allahü teâlâ, birçok düzenler ve faydalar olması için, her şeyi sebeple yaratmaktadır. İyiliğe sebep olanlara iyi, kötülüğe vasıta olanlara kötü demiştir. Allahü teâlâ, her şeyi sebepsiz olarak, hemen yaratsaydı, âlemde nizam, düzen kalmaz, karmakarışık olurdu. (Tam İlmihal s. 746)
Allahü teâlânın sebeplere, sebeplerin tesir etmelerine ihtiyacı yoktur. Hiç sebep olmadan da yaratabilir. Fakat, sebepleri, vasıtaları araya koyarak yaratmaktadır. Sebepler ile yaratmasında hikmetler, kullarına faydalar vardır. Bu faydalardan biri, insan oğlu, bu sebeplere verilmiş olan tesirleri, özellikleri görerek, başka kimselerden işiterek öğrenip, maddi ve manevi sebepleri kullanır. Bir yandan, yeni sentezler, analizler yaparak, yeni maddelerin, cisimlerin yaratılmasına sebep olur.
Çeşitli sanayi tesisleri, fabrikalar yapılır. Bir yandan da, kalp, ahlâk temizlenerek, insan melek gibi olur. Allahın Velisi olur. Marifet-ullaha kavuşur. İnsan, istediği şeyin sebebine yapışarak, ona kavuşur.(Tam İlmihal s. 760)