Cevap:
Radyo, sinema, televizyon neşir vâsıtasıdır. Kitap, gazete, mecmua gibidir. Bunlar, tabanca gibi, bir vâsıta, bir alettir.
Tabancayı, bir kabahatsiz, günahsız, zararsız kimseye karşı kullanmak günahtır. Muharebede, düşmana karşı kullanmak ise, çok sevaptır. Görülüyor ki, tabanca kullanmak, hep günahtır demek veya her zaman sevaptır diye kestirip atmak, doğru değildir.
Bunun gibi, radyo ve filmler, iyi insanlar tarafından hazırlanır, Allahü teâlânın beğendiği şeyleri bildirir, İslamiyetin faydalarını, ahlâk, ticaret, sanat, fabrikaların çalışması, tarih olayları, askerlik gibi din ve dünya bilgileri verirse, böyle radyoyu dinlemek, böyle filmleri ve televizyonları görmek günah olmaz, mubah olur.
Faydalı kitap ve mecmua okumak gibi, her Müslümana lâzım olur. Fakat bunlar, din düşmanları, ahlâksızlar tarafından hazırlanır, haram, çirkin, şarkılar, çalgılar bulunursa ve zararlı şeylerin propagandası yapılırsa, böyle radyoları dinlemek, televizyonları görmek ve böyle film gösterilen sinemalara gitmek câiz olmaz. Böyle olan gazete ve kitapları, romanları okumak gibi, haram olur.
(Hadîka) ve (Berîka)nın sonlarında diyor ki, (Def, tambur ve her nevi çalgıyı evinde, dükkânında bulundurmak, kendisi kullanmasa bile, satmak, hediye, ariyet, kiraya vermek günahtır). Mubah ile günah karışık olursa ve radyoda, televizyonda, filmde veya bunların görüldüğü, dinlenildiği yerde, haram şeyler varsa, günaha girmemek için mubahı, hatta sevabı terk etmek lâzım olur. Nitekim, müminin davetine gitmek sünnet olduğu hâlde, haram bulunan davete gitmemeli, haramdan, mekruhtan sakınmak için sünneti terk etmelidir. (Tam İlmihâl s. 730)