Cevap:
Komşunun yaptığı eziyetlere ve cahilce hareketlerine sabretmeli, karşılık vermemelidir. Günah işlediklerinde, güler yüz ve tatlı dil ile anlatmalıdır. Komşular, günah işlediklerini görüp de nasihat vermeyen, kendileri ile görüşmeyen, Cehennemden kurtulmaları için yardım etmeyen komşularını, Kıyamet günü, Allahü teâlâya şikayet edecekler, maddi ve manevi haklarını isteyeceklerdir. Komşunun çocuklarını eli ile okşamalı, namaz kılmaları ve günah işlememeleri için, tatlı dil ile nasihat etmelidir. Hadîs-i şerifte;
(Evinizde pişen yemekten, komşunuzun hakkını veriniz!) buyuruldu. Ödünç ve ariyet olarak istediğini hemen vermelidir. Komşusu hasta olunca, ziyaretine gitmelidir. Sıkıntıya düşünce, imdadına yetişmelidir. Hadis-i şerifte;
(Sıkıntıya düşen komşusuna yardım eden, sıkıntısını gideren kimseye, Allahü teâlâ kıyamet günü kıymetli elbise giydirecektir) buyuruldu. Cenazesi olunca, taziye etmeli, yani sabretmesini söylemeli ve cenazesinin hizmetine koşmalıdır. Komşusu yolculuğa çıkınca, geride kalan ailesini, çocuklarını hırsızların, ahlaksızların şerlerinden, zararlarından muhafaza etmelidir. O yok iken, onun çoluk çocuklarına karşı davranışlarında, ona hıyanet etmekten çok sakınmalıdır. Onun evinin havasını, güneşini men edecek kadar, evine kat çıkarmamalı, buna zaruret olursa, ona anlatıp rızasını aldıktan sonra yapmalıdır. Ona veremeyeceği meyve, tatlı gibi şeyleri evine ondan gizli getirmelidir. Evini satacağı veya kiraya vereceği zaman, ona danışmalı, onun izin verdiği kimseye vermelidir.
***
Sual: Bir erkek evleneceği zaman, evleneceği kız veya kadında hangi özellikleri ön planda tutmalıdır?
Cevap:
İffet sahibi, dinini kayıran bir kız aramalıdır. Malı çok, güzelliği çok olanı aramamalıdır. Mal için, güzellik için, iffeti ve salahı elden kaçırmamalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kadın, ya malı için veya güzelliği için, yahut dini için alınır. Siz dini olanı alınız! Malı için alan, malına kavuşamaz. Yalnız cemal için alan, cemalinden mahrum kalır.) Din ile cemalin yani güzelliğin birlikte olması çok iyi olur. Sadece güzellik tercih edilirse, güzellikten mahrum kalınır.
***
Sual:Sevmenin alâmeti nedir? Seviyorum demekle sevilmiş olur mu?
Cevap:
Bir hadîs-i şerifte, (İnsan, dünyada kimi seviyorsa, ahirette onun yanında olacaktır) buyuruldu. Onun yolunda bulunmazsa, sevgisi sahih olmaz. İnsan, dinine ve emanetine güvendiği salih kimselerle arkadaşlık etmelidir. Yahudiler ve Nasraniler, Peygamberlerini “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” sevdiklerini söylüyorlar. Fakat, onların yolunda olmadıkları için, hahamların, paspasların uydurdukları yanlış yolda oldukları için, ahirette Peygamberlerinin yanında olmayacaklardır. Hatta, Cehenneme gideceklerdir. Yüksek ruhlar, sevdikleri ruhları yukarı çekerler. Alçak ruhlar da, aşağı çeker.
İnsan, öldükten sonra, ruhunun nereye gideceğini, dünyada sevdiklerinin hâlinden anlamalıdır. İnsan, başkasını tabiatı icabı veya akıl icabı veya kendisine yaptığı iyilikler icabı veya Allahü teâlânın rızası için sever. Dünyada sevişen kimselerin ruhları birbirlerini cezbettiği gibi, kıyamette de birbirlerini cezbederler. Enes bin Mâlik “radıyallahü anh” diyor ki, Müslümanları yukardaki hadîs-i şerif sevindirdiği kadar, hiçbir şey sevindirmemiştir. Kâfirleri seven onlarla birlikte Cehenneme gidecektir. Sevgilisine tâbi olmamak, insanın elinde değildir. Sevmenin en kuvvetli alâmeti, sevgilinin sevdiklerini sevmek, sevmediklerini sevmemektir. (İslâm Ahlâkı s. 99)