Sual: Vefat edenlerin yakınlarına taziye için ne denir, taziye kaç gün devam eder ve bu konuda nasıl hareket edilir?
Cevap: Meyyit sahiplerinden büyük, küçük erkeklere ve yaşlı kadınlara rast gelince, taziye etmek, yani "başın sağ olsun" demek gibi, sabır tavsiye etmek müstehabdır. Taziye için; “A’zamallahü ecrek ve ahsene azâek ve gafere limeyyitik” denir ki; “Allahü teâlâ, sevabını, dereceni arttırsın ve güzel sabır etmeni nasip eylesin ve meyyitinin günahlarını affeylesin” demektir. Musibetlere, elemlere sevap olmaz. Bunlara sabretmeye sevap verilir. Fakat, elemlere sabredilmese de, günahların affına sebep olurlar. Hastalık da musibettir. Meyyit sahibinin, taziye için, üç günden az, bir yerde bulunması caiz ise de, camide beklemesi ve kadınların hiçbir yerde beklemeleri caiz değildir.
***
Sual: Ölen süt çocuğunun cenazesi de, tabuta konularak mı götürülür?
Cevap: Ölen süt çocuğunu ve biraz büyüğünü, bir kişi iki eli üzerinde götürür. Bu kişi, hayvan üzerinde de olabilir. Büyük çocuklar ise, tabut ile götürülür.
***
Sual: Bir kimse, tarlasından çıkan mahsulün uşrunu vermeden bunları kullansa, haram mı işlemiş olur?
Cevap: Konu ile alakalı olarak İmâd-ül-islâm kitabında deniyor ki:
“Çift sürmekle hasıl olsun, bağdan hasıl olsun, mahsulün onda birini fakir Müslümana vermeden önce yemek haramdır. Eğer ölçü ile çıkarıp yedikten sonra, yediğinin de uşrunu hesap edip verirse, önce yemiş olduğu helal olur. On kile buğday alan, bir kilesini Müslüman fakire vermezse, yalnız o bir kilesi değil, on kilenin hepsi haram olur.”
***
Sual: Bir kimsenin tarlasına, sahibinden izin almadan buğday eken kimse, elde ettiği buğdayı kullanabilir mi?
Cevap: Konu ile alakalı olarak İmâd-ül-islâm kitabında deniyor ki:
“Sahibinin rızası yok iken, onun yerini, tarlasını ekip mahsul alan kimseye, elde ettiği mahsulden yalnız masrafı, sermayesi kadarı helal olup, fazlası haram olur. Fazlasını fakirlere sadaka vermesi lazımdır.”
***
Sual: Bir kimse, ölmeden önce kendisi için mezar hazırlayabilir mi?
Cevap: Bir kimsenin, hayatta iken, kendisi için kabir kazdırması caizdir. Kabir, kendi mülkünde ise, ona mahsus olur. Kendi mülkünde değilse, kabristanda yerini satın almamışsa, başkası da oraya gömülebilir.
***
Lanet etmemek suç değildir
Sual: İnsanlara sövmemek, kimseye lanet etmeyip susmak, ahirette suç sayılacak mıdır?Cevap: İnsanlara sövmemek, kimseye lanet etmeyip susmak, ahirette suç sayılmayacaktır.
Fahr-i kâinât “aleyhissalevâtü vetteslîmât” efendimiz ve Eshâb-ı kirâma onüç sene cefa eden, çok sıkıntı veren kâfirlere ve hele bunların elebaşları olan beş-altı azılı zalime bile, sövmek ve lanet etmek emir edilmedi. Bu azgınlardan Ebû Cehlden başkasının isimleri bile unutuldu. Dünyada hiçbir dinde insanlara sövmek, lanet etmek emir olunmadı.
Bir kimse, Allahü teâlânın emirlerini yapsa ve yasaklarından, haram ettiklerinden kaçınsa, fakat ömründe bir kere şeytana lanet etmese, bunun için, bu kimse sorguya çekilmeyecektir. Sen, şeytanın dostu idin, denilmeyecektir. Bir kimse de, emirleri yapmayıp, her gün şeytana yüzlerce lanet eylese, ahirette sorguya çekilecek, şeytana lanet etmesi, onu azaptan kurtaramayacaktır.
Bu kimse, şeytanın düşmanı değil, dostu sayılacaktır. Görülüyor ki, Ehl-i beyti sevmiş olmak için, şuna buna sövmek, lanet etmek akıl ile de, din bakımından da faydasız, lüzumsuz olup, hiç doğru değildir. (Hak Sözün Vesikaları s. 117)