Cevap:
Her mubah, iyi niyetle yapılınca taat, kötü niyetle yapılınca, günah olur. Koku sürünen, iyi giyinen kimse, dünya lezzeti, gösteriş yapmak, öğünmek veya kendini kıymetlendirmek yahut yabancı kadınları, kızları avlamak için şık giyinirse, günah işlemiş olur. Dünya lezzetini tatmak için olan niyetine azap verilmez ise de, ahiret nimetlerinin azalmasına sebep olur. Başka niyetleri için azap görür. Bu kimse, sünnet olduğu için koku sürünür, şık giyinirse, camiye saygı için, camide yanına oturan Müslümanları incitmemek, temiz, sıhhatli olmak, İslamın vakarını, şerefini korumak için niyet edince, her niyeti için ayrı sevaplar kazanır. Bazı alimler;
“Her mubah işte, hatta yemede, içmede, uyumada ve helaya girmekte bile iyi niyet etmeyi unutmamalıdır” buyurmuştur.
İnsan, mubah bir işe başlarken, niyetine dikkat etmelidir. Niyeti iyi ise, o işi yapmalıdır. Niyeti, yalnız Allahü teâlâ için olmazsa, yapmamalıdır. Hadis-i şerifte;
(Allahü teâlâ, sizin suretlerinize, mallarınıza, bakmaz. Kalplerinize ve amellerinize bakar) buyuruldu. Yani Allahü teâlâ, insanın yeni, temiz elbisesine, hayrat ve hasenatına, malına, rütbesine bakarak sevap ve ikram vermez. Bunları ne düşünce, ne niyetle yaptığına bakarak, sevap veya azap verir.
***
Sual: Bir kimse, abdesti varken evinde veya iş yerinde eceli gelip ölse, bu kimse şehit olarak mı can vermiş olur?
Cevap:
Abdestli iken ölenlere şehit sevabı verilir. Peygamber efendimiz buyurdular ki:
(Abdestli olarak ölen, ölüm acısı çekmez. Çünkü abdest, imanlı olmanın alametidir. Namazın anahtarı, bedenin günahlardan temizleyicisidir.)
(Müslüman abdest alınca, günahları kulağından, gözünden, elinden ve ayağından çıkar. Oturunca, mağfiret olunmuş olarak oturur.)
(Amellerin en hayırlısı namazdır. Abdeste devam edenler, ancak müminlerdir. Mümin gündüz abdestli olmalı, gece de abdestli yatmalıdır. Böyle yapınca, Allahü teâlânın korumasında olur. Abdestli iken yiyip, içenin karnındaki yemek ve su zikreder. Karnında kaldıkları müddetçe, onun için istiğfar ederler.)