Şah-ı Nakşibend hazretleri, bir gün secdede çok dua eder, (Yâ Rabbî, ümmet-i Muhammedin hâli çok kötüdür. Bilhassa gençler dinden uzaklaşıyor. Bunların ıslahı için, nasıl hizmet edeyim, nasıl bir imkânım olsun ki, onları kurtarmak nasip olsun, çünkü bunlar uzun çalışmalara gelmez, uzun nasihatleri dinlemezler) diye çok yalvarır. Duası kabul olduktan sonra buyurdu ki:
(Allahü teâlâ bana teveccüh etme nimetini ihsan etti. Kime teveccüh etsem, onun kalbindeki bütün dünya sevgisi çıkar, onun yerine Allahü teâlânın ve Resulullah'ın sevgisi yerleşir.)
Ona verilen bu nimeti, bu yolun bütün büyüklerine de nasip etmiştir. Kalbinde zerre kadar bu büyüklere muhabbeti olan, imanla ölür, küfür üzerine ölmez. (Bu büyükleri tanıdık, kitaplarını okuduk, ama bu dünya sevgisi kalbimizden gitmiyor. Buna bir çare var mı?) diye hatıra gelebilir. Elbette çaresi var. Kalbinden dünya sevgisi çıkmış olanlarla beraber olmalı. Çünkü ahlâk bulaşıcıdır. İyi ahlâk da, kötü ahlâk da bulaşır. İyilerle beraber olanın kalbine mutlaka iyilik gelir. Müminler bir araya gelince, bileşik kaplar usulü, mutlaka kalbden kalbe feyz akar. Layık olsa da akar, olmasa da. Kalbde o büyük zatları beğenmemek gibi bir şey bulunmadıkça feyz gelir.
Kendini bir şey sanmamalı
O hâlde kendini bir şey sanmamalı. Kendine güvenen kaybeder. Allah’a güvenen ve din kardeşiyle beraber olan kurtulur. Böyle bir kardeşimizi, kalbinde Allah ve Peygamber sevgisi çok olan, kendimizden çok daha iyi bir kişi olarak görmeli. O zaman ondan istifade edilir. Bu, birlik ve beraberliği, feyz ve bereketi, her iyiliği sağlar.Kalbinde zerre kadar bu büyüklere muhabbeti olan, imanla ölür, küfür üzerine ölmez. (Bu büyükleri tanıdık, kitaplarını okuduk, ama bu dünya sevgisi kalbimizden gitmiyor. Buna bir çare var mı?) diye hatıra gelebilir. Elbette çaresi var. Kalbinden dünya sevgisi çıkmış olanlarla beraber olmalı. Çünkü ahlâk bulaşıcıdır.
Abdülhâlık Goncdüvani hazretleri, oğluna vasiyetinde, (Bu yolun büyükleri çok kıymetlidir. Bunları bulmak, tanımak çok büyük bir nimettir. Bu büyüklerden birini tanıyan ve seven birini bulursan, git eline, ayağına kapan! Bu senin için en büyük nimettir) buyuruyor.
Bu büyük zatların talebelerinin her biri gökteki yıldız gibidir. Günahkâr olabilir, ama hiçbiri bid’at ehli olmaz, kâfir olmaz. Kim bunlarla beraber olursa imanını kurtarır. Sâlihlerle beraber olduğu için, Kıtmir’e Cennet ihsan edildi. Köpeğe ihsan edilen, insana ihsan edilmez mi?