CEVAP
Hâşâ hiçbir Müslüman, mucizeyi inkâr etmez. Peygamber efendimiz de, evliya zatlar da Allah’ın izniyle yardım eder. O yazıda, (Peygamberimiz savaşta yardım etmedi, evliya zatlar yardım edemez) denmiyor. Hikâyedeki çelişki şuradadır:
Resulullah efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem", Çanakkale’de savaştığı, yani kabri şeriflerinde olmadığı için, âlim bir zat göremiyor, fakat türbe bekçisi görebiliyor. Çanakkale’de savaşınca görülmüyorsa, bekçi nasıl görüyor? (Rüya bu, uzakta da olsa görülebilir) denirse, her gün gören âlim zat niye göremiyor? Hikâyeyi uyduran, bu çelişkiyi hesaba katmamış. (Falanca sâlih kimse, bu hikâyeyi anlattı) deniyor. Dinde herkesin sözü ölçü olmaz. Ruhlar her yere gider. Medine’de olan da görür, Amerika’da olan da görür. Bekçinin gördüğünü âlim zat da görür. Ama âlim bir zatın gördüğünü bekçi göremeyebilir. Çelişkili hikâye uydurup, tasavvuf düşmanlarına tenkit fırsatı vermemelidir.
Çocuğun kırdığı malı ödemek
Sual: Çocuğun kırdığı malı, ana babasının veya velisinin ödemesi gerekir mi?
CEVAP
Çocuk, birinin malını telef etse, çocuğun malından ödenir. Çocuğun malı yoksa, malı oluncaya kadar beklenir. Velisi ödemek zorunda değildir. (Mecelle, madde 916)
Fakat mümeyyiz çocuk, bir malı telef ederse öder. Bir çocuk, satın alınan malın kendi mülkü olacağını ve satınca mülkünden çıkacağını anlarsa, buna mümeyyiz yani akıllı çocuk denir.