CEVAP
Makbul olan iyilik, karşılık beklemeden Allah rızası için yapılandır. Karşılık beklenirse alışveriş olur. (İyilik et, at denize, balık bilmezse Hâlık bilir) demişler. Yani (Balık için değil, Allah rızası için yap!) demektir. Güzel ahlak sahibi olan iyilik eder. Bir hadis-i şerif:
(Güzel ahlak, gelmeyene gitmek, vermeyene vermek, zulmedeni affetmektir.) [Hâkim]
(Enayilik olur) sözü yanlıştır. İyilik etmekten geri kalmamalı. Asıl enayilik, iyilikten kaçmak ve böylece âhiretteki büyük nimetlerden mahrum kalmaktır. Dinimizin emrine uymalı, fedakâr olmalı, gelmeyen Müslümana gitmeli, kötülük edene iyilik etmeli, vermeyene vermeli. Bir hadis-i şerif:
(Veren el, alan elden üstündür.) [Buhârî]
Hep veren el olmaya çalışmalı. İyi insan, sadece başkalarına sıkıntı vermeyen değil, başkalarından gelen sıkıntılara da katlanandır. İyi komşu da böyledir. Hakiki Müslüman, kendi rahatını, arkadaşının rahatı için terk eder, başkalarının enayi demesine aldırış etmez, hep fedakâr olur. Deniyor ki:
Taşlı yolda, yayan gelsin, / Hak yola baş koyan gelsin! / Rahatını düşünmeyen, / Tatlı cana kıyan gelsin!
Kefaret olmaması için
Sual: Şâfiî mezhebinde, Ramazanda yiyip içmek değil, sadece cinsel ilişkiye girmek kefaret gerektiriyormuş. Eğer ilişkiden önce yiyip içerse, ilişkiye girmek de, kefareti gerektirmiyormuş. Bu bilgi doğru mudur?
CEVAP
Evet, doğrudur. Hanefî’de de buna benzer hüküm vardır. Hanefî'de kefareti gerektirmeyen bir şey yaparak orucu bozduktan sonra, yiyip içilse veya ilişkiye girilse kefaret gerekmez. Mesela susuz olarak bir kum tanesi yutmak, bir pirinç yutmak, kulağa yağ damlatmak gibi bir şey yapılırsa oruç bozulmuş olur. Artık yiyip içilse de, kefaret gerekmez. Hasta veya ilaç alacak olan yahut herhangi bir sebeple orucunu bozmak zorunda kalan, kefaret gerekip gerekmediğinden şüphe edip, bu yolla orucunu bozarsa kefaret gerekmez. Sadece gününe gün kaza eder. Bu yol, bir hile değil, tedbirdir. Ama Şâfiîlerin öyle yapmaları hileye girebilir. Çünkü ramazan günü ilişkiye girmekte bir zaruret yoktur. Gerçekten bir zaruret olursa, o zaman, o yola başvurmak caiz olur.