CEVAP
Allahü teâlâ, imtihan etmeden de, kullarının ne yapacağını, hangi günahları işleyeceğini elbette bilir. İmtihanı kendisi için değil, insanlar için yapıyor. Mesela Allahü teâlâ, ateiste, (Ben biliyorum ki, sen zaten inanmayacaktın. Aklını doğru kullanmadığın için seni Cehenneme attım) deseydi, ateist, (Suçum yokken, imtihan edilmeden, beni cezalandırmak adaletsizliktir) demez miydi? Ateistin ve diğer kâfirlerin böyle diyememeleri için, onlar dünyaya getirilmiş, onlara akıl verilmiş, yetenekler verilmiş, iyi ve kötü yol gösterilmiş, itiraz edecek bir mazeretleri kalmamış oluyor.
Yetenek silah gibidir. Silah iyi veya kötü yerde kullanılabilir. Kişinin eline silah verilmezse, kötü işleri yapamadığı gibi, iyi işleri de yapamaz. Kişi eline verilen silahla, yeteneğiyle, aklıyla iyi işler yapacak mı, yapmayacak mı? Yeteneğini iyi yolda kullananlar kazanıyor, kötü yolda kullananlar cezalandırılıyor. Kişiye yetenek verilmesi, (Kötü işler yapması da meşru olur) demek değildir. Birkaç örnek verelim:
1- Bir kimsenin, karate, judo gibi kabiliyetleri var, bu yeteneklerini geliştiriyor. (Benim yeteneğim var) diye, önüne geleni dövmeye hakkı var mıdır?
2- Bir çilingir, her kilidi açabilse, bu yeteneğinden dolayı, kilitli kapıları açıp evdeki başkalarının eşyalarını çalsa, bu hırsızlığı kanunen suç olmaktan çıkar mı?
3- Attığını on ikiden vurabilme yeteneğine sahip olan bir avcı, başkalarının at, inek, koyun gibi hayvanlarını veya insanları vurup öldürse, yeteneğini kullandığı için yaptığı cinayet günah olmaktan çıkar mı?
4- Kiminin eşcinselliğe, fuhşa hevesi ve yeteneği olabilir. (Benim yeteneğim var, yeteneğimi kullanıyorum) derse, bu günahları işlemesi ve frengi, AIDS gibi hastalıkları başkalarına bulaştırması normal midir?
5- Yetenekli bir müzisyen, çalgı çalarak Kur'an okusa, (Allah'ın verdiği yeteneği kullanıyorum) demesi yaptığını günah, küfür olmaktan çıkarır mı?
Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Yeteneğimiz olsa da, olmasa da, o şeyin hiçbir zararı olmasa da, dinimizin yasak ettiği şeyi yapmak günahtır.