Önceki ümmetlerde günah işleyen azdı, çünkü günah işleyenler helak ediliyordu. Peygamber efendimiz hürmetine bu ümmet helak edilmiyor. Günah işlediği hâlde helâk olmadığını gören Müslümanlar daha fazla günah işlemeye çalışıyor. Günahlardan kurtulmak için bize iki nimet verildi: Birincisi Kelime-i tevhid, ikincisi Peygamber efendimizin şefaatidir.
Günahı açık da, gizli de işlemek caiz olmaz. Fakat nefsine, şeytana uyarak günah işleyen, (Bir günaha düşen, günahını gizlesin! Allahü teâlânın örtüsünü onun üzerinde bulundursun!) hadis-i şerifine uyarak günahlarını gizlemelidir. Müslümanların ayıplarını örtmek, gizli günahlarını yaymamak ve kusurlarını affetmek çok sevabdır. Peygamber efendimiz, (Kim, bir Müslümanın ayıplarını örtüp gizlerse, Hak teâlâ da, dünya ve âhirette onun ayıp ve kusurlarını örter) buyuruyor.
Hazret-i Ömer zamanında, bir kızın zina ettiği duyulur. Hazret-i Ömer, kızın suçu sabit görülürse cezalandırılmasını ister. Kızın babası, amcası ve dayısı çok mahcup olurlar. Kızı alıp başka diyara giderler.
Kız, orada samimi bir tevbe edip, tamamen kendini ibadete verir. O dindar oldukça, Allahü teâlâ ona çok güzellik verir. Bu yüzden çok isteyeni olursa da, babası, durumu bildiği için kimseyle evlendirmez. (Kızımın kusurunu söylesem, isteyenler zaten vazgeçer, söylemezsem günaha girerim) diye düşünür. Bir seferinde, (Bu böyle gitmez, Emir-el müminine söyleyeyim, bir çare bulsun) diye düşünür. Hazret-i Ömer'e gelip, (Ya Emir-el müminin, başıma geleni biliyorsun, fakat ondan sonra kız tevbe etti, kendini dine verdi, dine verdikçe Allahü teâlâ ona daha çok güzellik verdi, bu sefer her yerden talipler gelmeye başladı, ben de söyleyemiyorum. Ne yapayım?) der. O da, (Resulullah, büyük günahları hep örterdi, sen de sakın söyleme!) buyurdu.
Günahları açıklamak yasaklanmışken, bazı kimseler din kardeşinin büyük günahlarını örtmek şöyle dursun, küçük günahlarını da başkalarına anlatıyor. Allah'tan korkmalı. Gizli işlenen günahı söylemek hem gıybettir, hem de laf taşımak olur. Mümin, müminin arkasından dua eder, günahını da gizler…