CEVAP
Allah diyen herkesi sevmek çok yanlıştır. Dinimizde ölçü, Allah dostları sevilir, Allah düşmanları sevilmez.
O yıllarda, açıktan Allah veya Allahü ekber demek tehlikeliydi. Bu bakımdan, Allah diyenler dini istismar etmiyor, sırf Allah’a inandığı için söylüyordu. O zaman, Allah diyen makbuldü. O günleri hatırlıyorum. Köyde imam, Allahü ekber diye ezan okurken, hemen gözetleyici talebe koşup gelerek, (Jandarmalar geliyor) dediği zaman, imam, normal ezanı bırakıp, (Tanrı uludur) demeye başlardı. Biz mescitte Kur'an okurken, sırayla nöbet tutardık. Jandarmaların geldiğini nöbetçi bize haber verirdi. Hemen Mushafları saklardık. Çünkü Kur'an okumak yasaktı. O devrin siyasîlerinden biri, inanmadığı için, hiç Allah sözünü ağzına almazdı. Demokrasiye geçildikten sonra, birkaç Müslüman gazeteci, kendisine gidiyor. (Sizin hiç Allah dediğinizi işitmedik. Niçin Allah demiyorsunuz? Biz Müslüman olarak merak ediyoruz) demişler. O da, (İstediniz söylüyorum, Allah belanızı versin) demiş. Allah kelimesini Müslümanlara beddua ederek söyledi. Allah sözünü samimi olarak kullanmayan böyle kimseler nasıl sevilir?
Günümüzde dinden imandan habersiz, hattâ Allah'ın dinine düşman bazı politikacılar da, oy kaygısıyla hep Allah diyorlar. Mesela (Allah’ın izniyle sosyal etkinlikleri geliştireceğiz, içki yasaklarını kaldıracağız. İnşallah gece geç saatlerde de, her yerde isteyen herkes içki bulabilecek ve 18 yaşın altındakiler de içki içebilecek) diyorlar. Konuşmalarında hep Allah diyorlar diye, bunlar sevilir mi hiç?
Namaz kılmayan, oruç tutmayan ve hattâ inanmayan böyle kimselerin Allah demesi, samimiyetten uzaktır, din istismarıdır, bir aldatmacadır.
Bir de samimi olarak Allah diyenler, bid’at ehli ise, onların da peşlerinden gidilmez.
Sonuç olarak, sadece Allah demek yetmiyor. Hem samimi olmak, hem de doğru iman sahibi olmak gerekiyor.