CEVAP
(Bir kavle göre öyle yapılması da caiz) demediğine göre, muhalefet için yaptığı anlaşılıyor. Din kitaplarında deniyor ki:
Secde-i sehv, iki tarafa veya bir tarafa selamdan sonra yapılır. Hidaye şerhinde diyor ki: Şemsül-Eimme, secde-i sehv, iki selamdan sonra yapılır. Esah olan kavil budur. Çünkü bu kavil, Hazret-i Ömer ve İbni Mesud ve Cumhur-u ulemanın kavli olup, bu durumda Resulullah’a yakın olan sahabeyi kiramın rivayetini almak en doğru olanıdır. Diğer rivayet ise, Âişe validemiz ile Sehl bin Sa'd’dandır. İkisi de, ikinci selamı işitmemiş olabilir. Çünkü Resulullah ikinci selamı birinciye göre daha hafif sesle verirdi. İkinci kavil İmam-ı Muhammed’e, birinci kavil de İmam a'zam ile İmam-ı Ebu Yusuf’a aittir. Tercih edilen kavil, münferid için sehv secde, iki yana selamdan sonradır. İmam için bir yana selamdan sonradır. Çünkü imam, iki tarafa selam verirse, namaz bitti sanarak bazıları namaza aykırı bir şey yapar. (Dürer ve Gurer)
Kimi âlimler, (Secde-i sehv birinci selamdan sonra yapılır) demişler, kimileri de, (İki selamdan da sonra yapılır) demişlerdir. Hidaye sahibi de bu kavlin sahih olduğuna hükmetmiştir. (Halebî)
Sehiv secdeleri iki selamla yapmak da caizdir. (Hindiyye)
Bir tarafa selam verilir. İki tarafa selam verilirse, secde-i sehiv sakıt olur. Hiç selam vermeden de, secde etmek caiz, fakat tenzihen mekruhtur. (Dürr-ül muhtar)
Secde-i sehiv için, bir selam verilmesi tercih edilmiştir. Bir kimse, iki tarafına selam verirse, artık secde-i sehv sakıt olur. Hiç selam vermeden, secde ederse de caiz, fakat tenzihen mekruh olur. (Redd-ül muhtar)
Secde-i sehvi, iki tarafa selam verdikten sonra yapmak câizdir. Ama sağ tarafa selam verdikten sonra yapılması daha doğrudur. Hidaye’de diyor ki: Secde-i sehv iki tarafa selam verdikten sonra yapılır. (Tergib-üs-salat)
Yalnız kılan, bir veya iki tarafa selam verebilir. (Riyad-ün-nâsihîn)
Bu konudaki ihtilâf hangisinin evlâ olduğundadır, yoksa her iki şekil de caizdir. (Mecmua-i Zühdiyye)