CEVAP
Evet, (Yalnız Kur’an) diyenler gibi, onlar da Kur’an-ı kerime inanmazlar. Allahü teâlâ, Kur’an-ı kerimde her peygambere ismiyle hitap ettiği hâlde, Peygamber efendimize ismiyle değil, (Habibim), (Resulüm) gibi güzel ifadelerle hitap etmiştir. Buna rağmen, özellikle Amerika’daki Ondokuzcular, (O da beşerdir, o da insandır) diyerek Resulullah'a ismiyle hitap etme saygısızlığında bulunuyorlar. Elbette beşerdir, insandır, ama (Seyyid-ül beşer) yani, bütün insanların efendisidir. Bütün peygamberlerin en üstünüdür. Bir hadis-i şerif:
(Kıyamette ben, bütün insanların seyyidiyim, efendisiyim.) [Buhârî, Müslim, Tirmizî]
Kur’an-ı kerimde, (Resulullah'ın zevceleri müminlerin anneleridir) buyuruluyor. (Ahzab 6)
Eğer Ondokuzcular, Kur’ana gerçekten inansalardı, annelerine ismiyle hitap etmez, (annemiz) veya (validemiz) derlerdi. Anneyle evlenilmez, anneye ismiyle hitap edilmez. Hele o anne, âlemlere rahmet olarak gönderilen kâinatın efendisinin hanımı ise, ona nasıl ismiyle hitap edilir? Neden radıyallahü anha denmez? Bu, Allah'a ve Onun bildirdiği Kur’an-ı kerime meydan okumaktan başka nedir?
Kur'an-ı kerime inansalardı, (Kur’anı biz indirdik, onun koruyucusu da biziz) âyetine inanırlardı. İnanmadıkları için, peygamber dedikleri Rashat Khalife gibi, (Tevbe sûresine iki âyet ilave edilmiştir) diyorlar. Kur’an-ı kerime inansalardı, bunu asla söyleyemezlerdi.
Birçok âyette, (Resulüme uyun!) buyurulduğu hâlde, hiçbir hadis-i şerifi de kabul etmezler. Kur’an-ı kerime inanmaları görünüştedir, aldatmacadır. Bunlar, âyetleri tevil edip, Kur’an-ı kerimi kendi bozuk zihniyetlerine uydurmaya çalışarak, (Bakın biz Kur’andan söylüyoruz) derler. Dinimizdeki dört delili kabul etmeyenlerden uzak durmak gerekir.
İslam’a uy
Bildiğin bilmediğin, her günaha tevbe et!
İslam’ın hükmüne uy, emri yasağı gözet!