CEVAP
Hadis-i şerife bakarak dînî hüküm çıkaramayız. Mezhebimizin hükmüne uyarız. Dediğiniz mânâda şöyle bir hadis-i şerif vardır:
(Kılmayı arzu eden kişi için, her ezanla kâmet arasında bir nâfile namaz vardır.) [Buharî, Müslim, Ebu Davud, Nesaî]
Bu konudaki hadis-i şeriflerden biri de şöyledir:
Biri gelip Resulullah efendimize sual etti:
- Yâ Resulallah Cennete götürecek amel nedir?
- Allah’a ortak koşmazsın, farzları yaparsın, farz olan namazı kılarsın, farz olan zekâtı verirsin, Ramazanda orucu tutarsın.
- Yâ Resulallah bu söylediklerinizden başka yapılması gereken şey var mı?
- Farz olarak bu kadardır, ama nâfile olarak yapmak istersen başka.
- Allah’a yemin ederim ki farzları yaparım daha fazlasını yapmam.
O kişi dönüp giderken, Peygamber efendimiz, (Cennetlik birini görmek isteyen bu adama baksın) buyurdu. (Buhârî, Müslim, Ebu Davud, Nesaî)
İslam âlimleri, bu çeşit hadis-i şerifleri de delil getirip, sünnet ve nâfile kılmayanların âhirette ceza görmeyeceğini, sadece sevabından mahrum kalacağını, ama farzları kaza etmeyip sünnet ve nâfilelerle meşgul olanların şiddetli azaba mâruz kalacağını bildirmişlerdir.
Mazeretsiz sünnetleri ihmal etmemelidir. Çünkü İmam-ı Rabbânî hazretleri, (Sünnetler, farzların yardımcısı ve tamamlayıcısıdır) buyuruyor. (m. 157)
Gülü seven
Kim gülü severse, dikenine katlanır,
Yaya olsa da uçar, binek bulur atlanır.