Geçenlerde de, bir mahkemenin kararında, (Bir kerecik zina ahlaksızlık sayılmaz) deniyordu. Az para çalanla çok para çalan arasında ne fark vardır? Az para çalan, çoğunu bulsaydı onu çalmaz mıydı? Bir kere zina eden, gören olmazsa iki kere veya daha fazla zina etmez mi? Gusülde az kuru yer kalmakla çok kuru yer kalmak arasında ne fark vardır?
CEVAP
Mahkeme kararını hukukçulara sormalıdır.
(Az şey orucu bozmaz. Az kuru yer kalması abdeste, gusle mani değil) demek dini değiştirmek olur.
Gıda ve deva olmayan bir kum tanesi bile mideye gitse oruç bozulur. Sigara içmeyen kimse bile, sigara içilmiş bir odaya girip, isteyerek oradaki dumanı teneffüs etse orucu bozulur.
Kasten iğne ucu kadar kuru yer bırakanın guslü ve abdesti sahih olmaz. Mesela bir yere kolayca çıkan çok küçük bir bant yapışsa kasten onu çıkarmadan gusletse guslü sahih olmaz. Elimizin içine dışına çok miktarda Japon yapıştırıcı gibi yıkamakla çıkmayan bir şey yapışsa çıkarma imkânı olmazsa deriyi kazımak gerekmez. Çok olsa da üstünü yıkamak yeter. Ama iğne ucu kadar yere çıkabilen bir şey yapışsa o kaldırılmazsa gusül sahih olmaz. Çünkü çıkarma imkânı var.
Buradan şu hatıra gelebilir. Ağzımıza sakız yapışsa onu kaldırmadan gusül alsak gusül sahih olmaz. Sakızı çıkarıp altını yıkamak gerekir.
Zaruret başka çare bulamamak demektir. İki hak mezhepten birini taklit etmek çaredir
Peki, ağzımızda dolgu diş varsa onu çıkarma imkânı yok. Elimize dökülen Japon yapıştırıcı gibi dolgu diş de zaruret sayılmaz mı? Eğer her mezhepte ağzın içini yıkamak farz olsaydı, o zaman diş dolgusu zaruret olurdu. Japon yapıştırıcı gibi kabul edilirdi, üstünün yıkanması kâfi gelirdi. Ama dört hak mezhepten ikisinde gusülde ağzın içini yıkamak farz olmadığından, bu iki mezhepte kurtuluş çaresi vardır.
O hâlde, (Ağzın içini yıkamak gusülde farz değildir) hükmü bulunan bu iki mezhepten biri taklit edilirse mesele kalmaz. Bu inceliği bilmeden diş dolgusuna zaruret diyenin veya diş dolgusunu yaraya benzeten cahilin bu itirazı fıkıh kitaplarına uymayan indî bir sözdür, ilmî değildir. Zaruret başka çare bulamamak demektir. İki hak mezhepten birini taklit etmek çaredir. Çaresi olana zaruret denmez.
İslam gelince
İslamiyet gelince, değişti nice insan,
İmanla şereflendi yıllarca puta tapan.