CEVAP
Elbette vardır. Müslüman olmayana gayrimüslim denir. Bütün gayrimüslimlerin kâfir olduğunu bizzat Allahü teâlâ ve Resulü bildiriyor. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Ehl-i kitab [Yahudi ve Hristiyan] olsun veya müşrik olsun bütün kâfirler, Cehennemde ebedî kalırlar.) [Beyyine 6]
Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Beni duyup da, bana inanmayan Yahudi ve Hristiyanlar, muhakkak Cehenneme girecektir.) [Hâkim]
Kâfir içki içmese de, zina etmese de, hattâ namaz kılsa, oruç tutsa da, çok büyük camiler yaptırsa da, zerre kadar faydası olmaz. Üç âyet-i kerime meali şöyledir:
(Kâfirlerin iyi işleri engin çöllerde görünen seraba benzer. Susayan kimse onu uzaktan su sanır, ama yanına varınca, umduğunu bulamaz.) [Nur 39]
(Kâfirlerin faydalı işleri fırtınalı bir günde rüzgârın savurduğu küller gibidir. Âhirette o işlerin hiç faydası olmaz.) [İbrahim 18]
(Kâfirlerin [iyi olarak] yaptığı bütün işler, Kıyamette boşa gider.) [Tevbe 17]
(Papazlar takva ehlidir) diyenler, ya İslamiyet’i bilmiyorlar veya art niyetli kimselerdir.
Sohbet
Halk indinde, muteber bir şey yok, devlet gibi,
Var mı devlet cihanda, sıhhatte sohbet gibi?
Mürtede hüsnüzan
Sual: S. Ebediyye’de, (İslam dinine inanmayanlar öldükten sonra, bunlar için, “Belki tevbe etmiştir” demek boştur. Bunların zulüm yapan azalarının iyilik etmesi, diliyle dua etmesi ve mazlumları hoşnut edecek vasiyette bulunmaları gerekir. Böyle tevbe etmeyen mürtedlerin ölülerine hüsnüzan edilmez) deniyor. Kâfirin, mürtedin iyiliğinin ve dua etmesinin ne faydası olacak ki?
CEVAP
Elbette kâfirin ve mürtedin iyiliklerine sevab verilmez, fakat bazı kimseler, bir kâfir veya bir mürted ölünce, (Belki ölmeden önce tevbe edip Müslüman olmuştur. Hüsnüzan etmek gerekir) diyorlar. Burada, böyle söyleyenlere cevap veriliyor, yani (Dinimizde hüküm zahire, görünüşe göre verilir. Tevbe ettiğini, pişman olduğunu gösteren bir alamet yoksa hüsnüzan edilmez, Müslüman kabul edilmez. Bu alametler de, zulmünün aksini gösteren hareketlerdir) denmek isteniyor. Tevbe ettiği biliniyorsa, o zaman hüsnüzan ediliyor. Tevbe ettiği bilinmiyorsa, tevbe etmiştir diye hüsnüzan edilmez. Tevbe etmiş bile olsa, biz bilmediğimiz için, hüsnüzan etmeyişimizin vebali olmaz, çünkü açıktan işlenen günahların tevbesi açık olur.
Cünübün dua okuması
Sual: Cünüpken veya hayzlıyken, dua âyetlerini dua niyetiyle okumak caiz midir? Âyet-el kürsi’yi ve İhlâs suresini de dua niyetiyle okumak caiz midir?
CEVAP
Rabbena âtina, Rabbenağfirlî gibi dua âyetlerini, dua niyetiyle okumak caizdir. Fatiha suresini de, Besmele ile veya Besmelesiz dua niyetiyle okumak caizdir. Âyet-el kürsi ve İhlâs sûresi dua değildir, bunları cünüp veya hayzlı okuyamaz.
Seferde mukime uymak
Sual: Misafir, öğle namazını, mukim imamla birlikte kılmaya başlasa, sonra abdesti bozulsa, abdest almaya gitse, gelince namazın kılınmış olduğunu görse, yeniden kendi başına yalnız namaza başlayınca, seferi olduğu için iki rekât mı kılması gerekir, yoksa imama uyunca dört rekât kılması gerektiği için yine dört rekât mı kılması gerekir?
CEVAP
Seferi olduğu için iki rekât olarak kılması gerekir, çünkü artık imama uyması bozulmuştur.