Arabanın gitmesi için depoya benzin koymak lazımdır. Ne kadar benzin varsa, o kadar yol alınır. Bunun gibi, dine hizmet edenlerin çok başarılı olması, kalblerine gelen enerjinin çokluğuna bağlıdır. İşte o enerjinin ana deposu Peygamber efendimizin mübarek kalbidir. Allahü teâlâ, sevgisini, bütün faziletleri o kalbe yerleştirmiştir. O mübarek kalbden, o feyz kaynağından çıkan Allah sevgisi kimin kalbinde varsa, o kimse, zincirlere vurulsa bile, yerinde duramaz, hizmetlere koşar.
Ticaretin iki eli vardır: Biri mal, diğeri duadır. Dua almak için, insanlara faydalı işler yapmak, mesela cami, hastane, çeşme gibi dua almaya vesile olacak yatırımlar yapmak şarttır. Bu da ticaretle, parayla olur. Eğer ticaret olmazsa bu yatırımlar yapılamaz. Bunlar yapılmazsa da, dua alınamaz. Arabanın benzini duadır. Dua ne kadar artarsa, araba o kadar süratli gider.
Eğer para yoksa hizmet yapılamaz. Önce para kazanmak şarttır. Bunun için, helâlinden çok para kazanmak için, çok çalışmalı. Çünkü İslam âlimleri, (Âhir zamanda para, insanın silahıdır. İnsan canını, sağlığını, dinini ve şerefini parayla korur) buyurmuştur. Hadis-i şerifte de,(Âhir zamanda zenginlik saadettir) buyuruldu.
İyilerin düşmanı çok olur. Hased edenler çıkabilir. Bunun için her şeyi duymamalı. İnsanların kurtulması, âhirette yanmaması için uğraşmalı. Dinimizin doğru olarak yayılması için çalışanlar, Peygamber efendimizin vârisleridir. Allahü teâlâ, sevdiği işi sevdiklerine yaptırır, sevmediği işi, sevmediklerine yaptırır. Allahü teâlânın en sevdiği iş, dinimize hizmet etmektir. Kim dine hizmet ederse din ona sahip çıkar. Dine hizmet eden aziz olur. Ölürken şehid olarak ölür. Emr-i maruf sevabı, savaşta gazaya verilen sevabdan daha fazladır. Bu zamanda en kıymetli hizmet, fitneye sebep olmadan yapılandır.
Kibir ve ucba da dikkat etmek gerekir. Peygamber efendimiz, (Küçük günahtan sakınıp, ucba kapılarak büyük günaha düşmenizden korkarım) buyuruyor. Ucub, ibadet ederek veya günahtan sakınarak kendini beğenmektir. Kendini beğenen de kibre düşer; kibirliden de hayır gelmez.