CEVAP
Uzak olunca gitmek şart değilse de, gidilebilirse çok sevab olur. Camiye giderken her adımına sevab verildiği gibi, camiden eve dönerken de, her adımına sevab verilir. Üç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Abdest alıp namaz kılmak için, camiye gidenin, her adımında, bir sevab yazılır, bir günahı da affedilir. Cami ne kadar uzaksa, o kadar çok sevab kazanır. Camiye gelip de, cemaatle namaz kılarsa günahları affedilir. Cemaate yetişemese, yalnız kılsa bile, yine günahları affedilir.) [Ebu Davud]
(Bir kişinin evi, camiye ne kadar uzaksa, camiye gitme sevabı da, o kadar çok olur.) [Müslim]
(Abdest alıp, mescide gelen, evine dönünceye kadar namazda sayılır.) [Hâkim]
İmam bid’at ehli veya fâsıksa, evinde kılmalı. Evinde cemaatle kılarsa daha iyidir.
Farz düşmanı mı?
Sual: (Kaza namazı borcu olan, nafile namaz kılamaz) mealindeki birkaç hadis-i şerifi kaynaklarıyla nakledince, kazası olduğu hâlde nafile kılan, hattâ mekruh olmasına rağmen, cemaatle nafile namaz kıldıran sakalsız bir hoca, Peygamber efendimizin emrine uyarak farzı kaza ettiğim için bana, (Sen Sünnet düşmanısın) dedi. İslam âlimlerinin açıklamasına uygun olarak hadis-i şeriflere uymaya, Sünnet düşmanlığı denir mi? Sünnete düşman olmak küfür değil midir? Bir Müslümana kâfir diyenin de, kendisi kâfir olmaz mı? Ben de ona, (Sen farzı bırakıp nafileyle, sünnetle meşgul oluyorsun, sen de Farz düşmanısın) desem, ben de hocanın yuvarlandığı uçuruma düşmüş yani küfre girmiş olur muyum?
CEVAP
Elbette, bir Müslümana Sünnet düşmanı veya Farz düşmanı demek küfür olur. Farzı da, Sünneti de beğenmeyen kâfir olur. Farz veya Sünnet düşmanı diyerek bir Müslümanı tekfir edenin kendisi kâfir olur. Hocanın, taassubundan dolayı gözünü kan bürümüş ki, Resulullah'ın bildirdiklerine uyan Müslümana Sünnet düşmanı, yani kâfir diyebiliyor. Resulullah'ın emrine uyarak Farza öncelik tanıyana, (Sünnet düşmanı) diye iftira etse de, nafileye öncelik tanıdığı için ona, (O zaman sen de Farz düşmanısın) diyerek onun düştüğü feci duruma düşmemeli.
Sakal bırakmak sünnettir. O hoca, sakalsız olduğuna göre, ona (Sen Sünnet düşmanısın) demek, hocanın mantığına uygunsa da, böyle söylemek dinen uygun olmaz. Hoca, taassup sarhoşluğuyla ağzından çıkanı kulağı duymadığı için, aklı başında olan onun seviyesine inmez.
İbadete menfaat karıştırmak
Sual: (Hem zayıflar, hem de sigarayı bırakırım) düşüncesiyle, Allah rızası niyetiyle kaza orucu tutmak şirk olur mu?
CEVAP
Allah rızası için niyet edip, dünya menfaatlerini de düşünmek, sevabı azaltırsa da şirk olmaz. Oruç borcundan da kurtulmuş olur.
Allah rızası için oruca başlayıp (Oruç, zayıflamaya ve sigarayı bırakmaya da sebep olur) diye düşünmenin hiç mahzuru olmaz. Mahzurlu olan, zayıflamak, sigaradan kurtulmak gibi bir dünya menfaatini düşünerek oruç tutmaktır. Abdest alan kimsenin, (Elim yüzüm de temizlenmiş oluyor) demesinin, namaz kılanın, (İhtiyaç kadar hareket etmiş de oluyorum) diye düşünmesinin mahzuru olmaz.
Niyetsiz hac
Sual: Kendisine hac farz olan bir kimsenin, ihrama girince, farz demese de yaptığı hac, farz hac olur mu?
CEVAP
Evet, olur. Hac için Mekke’ye gidiyor, hacca niyet etmiş oluyor. Farz hac demese de, farz yerine gelmiş oluyor. (Fetava-i Hindiyye)