CEVAP
Papazların sözü, hem yanlış, hem de maksatlıdır. Çünkü ne Avrupa Hristiyanlıkla idare ediliyor, ne de halkı Müslüman olan ülkeler İslamiyet’le, halifelikle idare ediliyor. Müslüman ülkeler, idareleri gibi kendileri de dinden uzak kaldıkları için papazların iddiası tamamen kasıtlıdır. Papazların, idarede hâkim olduğu çağlar, Hristiyanlar için yüz karasıydı. Bu tarihi gerçekleri gizleseler de, mızrak çuvala sığmaz.
Doğrusu şöyledir: Avrupa, Hristiyanlıktan uzak kaldığı için kalkınmıştır. Hristiyanlık dininin, devletlerin idaresine hiçbir etkisi yoktur. Hristiyanlık kalkınmaya zarar verdiği için laik olmaya çalışmışlardır. Yani Avrupalı, Hristiyanlığı devlet idaresine karıştırmamıştır. Zaten Hristiyanlıkta devleti yönetecek kanunlar, kurallar yoktur. Bir muhtarlığı bile idare edecek maddelerden yoksundur.
Müslümanların geri kalış sebebi de, dinlerinden yani İslamiyet’ten uzaklaşıp Batı’yı körü körüne taklit etmelerindendir. Osmanlı İslâmiyet'e sarıldığı zamanlar, büyük bir dünya devletiydi. İslamiyet’ten uzaklaşınca yıkıldı.
İslamiyet’in emrine uygun çalışan, kâfir de olsa kalkınır. Müslüman da, İslâmiyet'in emrine uymazsa elbette geri kalır. İslamiyet’te ilerlemeye mani olan bir hüküm olmadığı gibi, Hristiyanlıkta da ilerlemeyi emreden bir hüküm yoktur. Bozuk İnciller hikâyelerle doludur, içinde ne medeni hukuka, ne de ceza hukukuna dair maddeler vardır.
Müslümanların yanlış hareketleri İslâmiyet'e yüklenemeyeceği gibi, Hristiyanların İslam dininin emrettiği şekilde çalışarak teknikte ileri olmaları da, Hristiyanlığa mal edilemez.
Mazlumun âhı
Zulmedip de âh alma, kulak olmalı seste!
Mazlumun âhı çıkar, hep aheste aheste.