CEVAP
İnsan ölünce, Hanefi’de necis olur, diğer üç mezhebe göre necs olmaz. Hanefi’de ölünün kılı, kemiği, siniri ve dişi temizdir.
Domuzdan başka murdar ölmüş hayvanın, siniri, kemiği, boynuzu, yelesi, kılı, tırnağı temizdir. Cebinde bir tutam insan saçı varken kılınan namaz sahih olur. Çünkü insanın saçı temizdir. (Halebi)
Cepte bulunan insan dişleriyle namaz kılmak caizdir. Çünkü diş temizdir. Ölmüş hayvanın kılı ve kemiği de temizdir. (Hindiyye)
İmamın abdesti bozulursa
Sual: Namaz kıldırırken imamın abdesti bozulursa ne yapar?
CEVAP
Namaz kıldırırken imamın abdesti bozulursa, hemen yakınındaki birini çekip yerine imam olarak geçirir. Sonra, dışarıda abdest alıp gelince, vekil ettiği imama uyarak namazını tamamlar. Camide abdest alma imkânı varsa, vekile lüzum olmaz. Cemaat bekler, imam, abdest alıp gelince, kaldığı yerden devam eder. Vekil bırakmayıp camiden çıkarsa, cemaat birden fazla ise, namazları bozulur. (S. Ebediyye)
Ter necis mi?
Sual: Özellikle yazın börek hamuru yoğuran kişiler, terliyor ve terleri hamurun içine akıyor. Böyle ter damlamış hamurdan yapılan böreği yemek caiz midir?
CEVAP
Yoğrulan hamurun içine düşen ter azsa, mahzuru olmaz. (Hindiyye)
Urvet-ül-vüska nedir?
Sual: Urvet-ül-vüska nedir?
CEVAP
Kopması mümkün olmayan, en sağlam kulp anlamındaki urvet-ül-vüska, şu mânalara da gelir:
1- İslâmiyet veya Kur'ân-ı kerim mânasındadır. Lokman sûresinin 22. ve Bekara sûresinin 256. âyet-i kerimesinde geçmektedir. Bu mânada kullanıldığı bir hadis-i şerifin meali şöyledir:
(Abdullah bin Selâm urvet-ül-vüskâya tutunmuş [Müslüman] olarak ölür.) [Müslim]
Şah-ı Nakşibend Behâeddîn-i Buhârî hazretleri de, bu mânada kullanarak, (Bizim yolumuz, urvet-ül-vüskâya yapışmak, yani tasavvuftaki yolumuz, Kur'an-ı kerimin bildirdiği İslamiyet’tir) buyurmuştur.
2- Kelime-i tevhide de urvet-ül-vüska denir. Kelime-i tevhidi inanarak söyleyen sağlam kulpa yapışmış olur. (İslam Ahlakı)
3- El Urvet-ül-vüska, Resulullah efendimizdir. Peygamber efendimize inanıp bağlanan, en sağlam kulpa tutunmuş olur. (Şifa-i Şerif)
4- Dinde güvenilen büyük âlim manasında, İmam-ı Muhammed Ma'sûm-i Fârûkî hazretlerinin lakabıdır. Bu zatın yoluna bağlanan da, sağlam halkaya yapışmış demektir.
Mezhepsizler de, bu isimde bir dergi çıkarmışlar, mason Efgani’ye bile urvet-ül-vüska lakabını koymak rezaletinde bulunmuşlardır.
Abduh, Paris’e gidip, orada Efgani’nin, masonlar tarafından çizilen çalışmalarına katıldı. El-urvet-ül-vüska adını verdikleri mecmuayı çıkardılar. (İngiliz Casusunun İtirafları)
Bunların urvet-ül vüska dediklerine bağlananlar ise, masonlarla birlikte Cehenneme gider.