CEVAP
Olağanüstü hâller bazılarında görülebilir. Deniz üstünde yürüyen kişi, eğer peygamberse, bu hâline mucize, evliya ise keramet, fâsık veya bid’at ehliyse istidrac, kâfirse sihir denir. Demek ki, her olağanüstü hâli görülen kimseye keramet sahibi demek yanlış olur. Çok kimse, istidraçla kerameti ayıramadığı için sapıkların kurbanı oluyor.
Tarikat şeyhi denilen kimse, Ehl-i sünnet değilse, denizde yürüse, havada uçsa, ağzına ateş alsa, böyle hâller, istidrac veya sihirdir. Onun için uçan herkesi evliya sanmamalı. Ehl-i sünnet olup olmadığına, dinimizi, fıkıh bilgilerini, helâli haramı bilip bilmediğine bakmalı. Bundan dolayı, ilk önce, Ehl-i sünnet itikadını ve ilmihâl bilgilerini iyi öğrenmeli. Bunları bilen kimse, bid’at ehli şeyhlerin tuzağına düşmekten kurtulur.
Günahlar unutturulur
Sual: Tevbe ettiğimiz bir günah, ahirette yine karşımıza çıkar mı?
CEVAP
Hayır, tevbe eden hiç günah işlememiş gibi olur. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Allahü teâlâ, tevbe edenin günahlarını, yazıcı meleklerine unutturduğu gibi, kulun kendi organlarına ve dünyada bunu bilenlere de unutturur. O kimse, Allahü teâlâya kavuşunca, artık silinmiş günahından dolayı aleyhine şahitlik edecek kimse kalmaz.) [İ. Asakir]
Yaşlılarda halvet
Sual: Yaşlı erkekle yaşlı kadının, beraber yolculuğa çıkmaları ve yalnız bir odada kalmaları günah olur mu?
CEVAP
Yabancı kadınla, bir yerde yalnız kalmaya halvet denir ki, haramdır. Fakat ihtiyar kadınla müsafeha etmek ve yalnız kalmak caiz olur. (S. Ebediyye)
Çok ihtiyar kadınla, ihtiyar erkek sefere çıkabilir ve yalnız kalabilir. (Eşbah)
Eşarba mesh etmek
Sual: Kadın olarak, dışarıda abdest alırken, saçımızın görünmemesi için, eşarbın üstüne mesh etmek caiz olur mu?
CEVAP
Hayır, caiz olmaz. Hanefi’de başın tamamını mesh etmek sünnet, dörtte birini mesh etmekse farzdır. Bunun için, eşarbı çözmeden, saçlar görünmeden dörtte birini mesh etmek gerekir. Mesela başın arka kısmı da mesh edilebilir. Maliki’yi taklit edenin başının tamamını mesh etmesi farzdır.