CEVAP
(Allah’a isyan olan bir işte, kula itaat olmaz) emrine göre, Allah’ın bildirdiklerine aykırı olan vasiyetlere uyulmaz. Uyulursa Allah’a isyan edilmiş olur.
Açıkça söylemiyorsa da, babanızın ateist olduğu anlaşılıyor. Ateist, ölümden sonra dirilmeye inanmadığı için, (Kabre mal götüremezsin, ölünce toprak olacaksın, dünyada ne yaparsan yanına kâr kalır. Bu ise ilericiliktir. Gericiler gibi malını hayra hasenata sarf etme!) demek istiyor. Gerici dediği kimseler de, Müslümanlardır. Ateist, mert olmadığı için, Müslüman diyemiyor, böyle gerici gibi yaftalarla onlara saldırıyor.
Dinsiz kimselerin çoğu, ayıplanmamak için, (Biz de Müslümanız, ama o kadar aşırı değil, rakı da içeriz, ibadet de yaparız) derler. Rakı içtikleri doğru da, ibadet ettikleri yalandır. Çünkü ibadet edenleri, gerici yaftasıyla damgalayanlar, nasıl olur da, kendileri ayıpladıkları şeyi yaparlar?
Müslüman olan bir babanın vasiyeti şöyle olurdu:
(Oğlum, öldükten sonra sonsuz hayat başlayacaktır. Bu hayata hazırlanmak lazımdır. Orada lazım olanları, buradan götürmemiz gerekir. Dünya âhiretin tarlasıdır. Burada ne ekersen, âhirette onu biçersin. Önce namazını aksatma, sonra hayır hasenat yap ki, âhirette karşına çıksın.)
Ruhun ağırlığı
Sual: (Biz, ruhu iyi biliriz. Ruhun ağırlığı vardır. Bir kimseyi ölmeden önce tarttık, ölünce 26 gram eksildi. Tecrübeyle sabittir ki, ruhun ağırlığı 26 gramdır) diyenler var. Ruhun mahiyetini bildiren ilim var mıdır?
CEVAP
Ruhun mahiyetini bilmek imkânsızdır. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Ruh hakkında soranlara de ki: Ruh, Rabbimin işlerindendir, ruh hakkında size az bilgi verildi.) [İsra 85]
Allahü teâlâ, (Size az bilgi verdim) buyururken, ruhçuların (Biz ruhu iyi biliriz) diyerek, ruh hakkındaki söylediklerine itibar edilmez. Sanki ruh bir maddeymiş gibi, (Ağırlığı 26 gramdır) denmesi çok yanlıştır. Çünkü İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Ruh, her şeyden daha latif [maddenin en hafifi olan hidrojen gazından, hattâ bir elektrondan da daha hafif] olduğundan, madde bile olmadığından, her ne ile birleşirse onun hâline, şekline ve rengine girer. (1/99)