Sual: Yeis halinde iken tevbenin kabul olması ne demektir?
CEVAP
Yeis, kelime olarak ümitsizlik demektir. Tevbe-i yeis, ölüm alameti başlayıp, hayattan ümit kesilince, yapılan tevbe demektir. Din kitaplarındaki bu konudaki bilgiler şöyledir:
Kadıhan’ın Fetava’sında buyuruluyor ki: Yeis hâlinde tevbe makbul, ama iman makbul değildir. Yani fâsık tevbe ederse tevbesi kabul olur, ama kâfir iman etse imanı kabul olmaz. Şûra suresinin, (Kullarının tevbesini kabul eden Odur) mealindeki 185. âyetine göre, fâsıkın tevbesi makbuldür. (Dürer Gurer)
Ölüm alameti başlayıp hayattan ümit kesilince tevbe kabul olursa da, kâfirin iman etmesi kabul olmaz. (S. Ebediyye)
Can boğaza gelince, âhiretin bütün halleri gösterilir. O zaman her kâfir iman etmek ister. Hâlbuki imanın gaybî olması yani görmeden inanması gerekir. (Namaz Kitabı)
Hastanın ruhu gargaraya gelince, yani âhiretteki yerini görmeye başlayınca, iman etmesi fayda vermez. (Kıyamet ve Âhiret)
Bazı âlimler de, Nisa sûresinin, ([Ömrü] Kötülüklerle geçip de öleceği vakit, “Ben şimdi tevbe ettim” diyenlerle, kâfir olarak ölenlerin tevbeleri makbul değildir) mealindeki 18. âyet-i kerimeye göre, iman gibi tevbenin de kabul edilmeyeceğini bildirmişlerdir. Eş’ariler, (Allah bir kulun tevbesini gargara haline gelmedikçe kabul eder) hadis-i şerifini esas alıp, gargara halinde tevbenin de, imanın da makbul olmadığını bildirmişlerdir. Onlara göre bu hadis-i şerif, mümin ve kâfirin tevbeleri için geçerlidir.
Tevbede ihtilaf olmuşsa da, yeis hâlindeki iman sözbirliğiyle makbul değildir. Kâfir o zamana kadar Allahü teâlâyı tanımamaktadır. Hayattan umudunu kesip hakkı ve hakikati görünce o anda iman etmektedir. O durumda yapılan iman, makbul ve muteber değildir. Fâsık, Allahü teâlâyı tanımaktadır. Müslümandır, mümindir. İmanı mevcuttur ve bâkîdir. Bâkî olan bir şey, yeni baştan yapılandan kolaydır. (Redd-ül muhtar)
Bunun için, Firavun’un son nefesteki imanı muteber değildir. Bir âyet-i kerime meali:
(Firavun boğulacağı an, “İsrailoğullarının inandığından başka ilah olmadığına inandım, artık ben de Müslüman oldum” dedi. Ona, “Şimdi mi inandın, daha önce başkaldırmış ve bozgunculuk etmiştin” dendi.) [Yunus 90, 91]
Bunun için, Firavun’un son nefesteki imanı muteber değildir. Bir âyet-i kerime meali:
(Firavun boğulacağı an, “İsrailoğullarının inandığından başka ilah olmadığına inandım, artık ben de Müslüman oldum” dedi. Ona, “Şimdi mi inandın, daha önce başkaldırmış ve bozgunculuk etmiştin” dendi.) [Yunus 90, 91]