Evliya zatların isimlerinden sevgiyle bahsedilirse, ruhları orada bulunur. Oraya rahmet yağar. Hadis-i şerifte de, (Salihlerin anıldığı yere rahmet iner) buyuruluyor. Böyle bir zatın kitabını okuyan kimse, onunla hep rabıta halinde olur. Düğmeye basınca lambanın yanması gibi, bu büyüklerin ruhaniyetinden faydalanmak için de, mutlaka isimlerini hürmetle anmak veya onları hatırlatacak bir şeyden bahsetmek gerekir. İşte o irtibat, o sevgi, feyz kaynağı olur.
Bir kitabı kim yazmışsa, onun ruhaniyeti o kitapla birliktedir. Yazarı iyi ise, onun temiz ruhu gelir, feyz saçar, kalbin temizlenmesine sebep olur. Yazarı habisse, pis ruhu zulmet saçar, kalbin kararmasına sebep olur.
Büyük bir zat, sohbet ederken içeri bir talebesi girer. O mübarek zat:
— O ne, senden çok kötü, pis kokular geliyor der. O talebe:
— Efendim, sabah kalktım, guslettim, yeni çamaşır giydim, her şeyim temiz der.
Diğer talebeler de çok şaşırır, çünkü bildikleri arkadaşlarıdır, yabancı değildir. O zat buyurur ki:
— Peki, ceplerinde ne varsa hepsini çıkar bakalım!
Talebe, önce cebinden bir kitap çıkarır. O zat kitabı görünce buyurur ki:
— Tamam, başka bir şey çıkarmana gerek kalmadı. Nereden aldın bu kitabı?
— Efendim, yolda gelirken bir arkadaş, benim dindar olduğumu bildiği için, (Sana iyi bir din kitabı vereceğim) dedi, ben de din kitabı denince, sevinerek aldım ve cebime koydum.
O zat, kitabın birkaç sayfasını okuduktan sonra buyurur ki:
— Bu kitaptaki din bilgilerinin hepsi doğru olsa bile, yazarının habis ruhundan çıkan zulmet herkesi kaplar. Hemen bu kitabı dışarı çıkarın!
Okuyan zehirlenir
Yine büyük bir zata, Şerafettin Efendi adında birinin yazdığı, Dinim isimli küçük bir kitap getirirler. O zat, kitabı sonuna kadar okutup, kendisi de dinledikten sonra buyurur ki:
- Baştan sona kadar, tek kelime yanlış değil, ama bu kitabı kim okursa zehirlenir, çünkü yazarı habis birisidir.
Bir kitabın hem yazarı uygun, hem de yazdıkları doğru olsa, fakat kitap kâr veya şöhret gayesiyle basılmışsa yahut dine aykırı başka niyetler bulunuyorsa, o kitap yine zulmet saçar. İmam-ı Gazali, Abdülkadir-i Geylani hazretleri gibi büyük zatların kitaplarının bazı tercümelerinde, bu zulmet durumunu görmek mümkündür.