CEVAP
Kâfir Müslüman olunca tertemiz olduğu, hatta günahları sevaba çevrildiği gibi, şarap da, tamamen sirkeye dönüşünce, damlası haramken, tertemiz sirke olur. Kaliteli üzümlerden yapılan bir şarabın, sirkesi de kaliteli olur. El-fıkhü alel mezahibil-erbea kitabında bildirilen bir hadis şerifte, (En iyi sirke, şaraptan yapılandır) buyuruluyor. (Beyheki)
Şarap sirke hâline, domuz yağı da sabun hâline dönüşünce temiz olur. Bütün kimyasal değişmeler böyledir. (Redd-ül-muhtar, Tahtavi, Dürer, S. Ebediyye)
Azılı bir kâfir Müslüman olunca, bütün günahları affedilir, tertemiz bir Müslüman olur. Hatta günahları sevaba çevrilir. (Furkan 70)
Kahramanlığı, yiğitliği meşhur bir kâfir Müslüman olunca, kahraman bir Müslüman olur. Hazret-i Ömer, tek başına Resulullah efendimizi öldürmeye giden gözü kara birisiydi. Müslüman olunca, Kâbe'ye gelip açıktan ibadet etti. Herkes gizli hicret ederken, o gündüz açıktan gitti. Giderken de haber verdi. (Anasını ağlatmak, karısını dul bırakmak isteyen varsa gelsin) diye meydan okudu. (Mirat-ı kâinat)
İrade, imtihan ve kader
Sual: (İnsanın iradesiyle yaptığı şeyler kader, diğerleri imtihandır. Mesela insanların göçük altında kalması, kader değil imtihandır) demek doğru mudur?
CEVAP
Hayır, yanlıştır. Olaylar, ister insanın iradesiyle olsun, ister olmasın, yine kaderle olur. Hiçbir ihmal olmadan, kendiliğinden maden ocağının patlaması kader olduğu gibi, insanların kendi iradesiyle patlatması da kaderdir. Yani her olay kaderdir. Kader yani Allahü teâlânın takdiri dışında bir şey olmaz.
Mezhep taklit ederken
Sual: Mâliki’de gusülde ağzın içini yıkamak farz olmadığı için, diş dolgusu sebebiyle Maliki’yi taklit eden gusülde ağzını yıkamasa, bir mahzuru olur mu?
CEVAP
Elbette mahzuru olur, çünkü bir konuda başka bir mezhebi de taklid eden, kendi mezhebinden çıkmış olmaz. Hanefî mezhebinden çıkmadığı için ağzını yıkaması gerekir.