Sual: Yaptığımız ibadetlerin sevabını ölmüşlerimize gönderince, haberdar olup çok seviniyorlar. Hayatta olanlara gönderince, haberleri olmadığına göre, bunlara sevab hediye edilmez mi?
CEVAPHayatta da olsa, ölmüş de olsa, her mümine, yaptığımız ibadetlerin sevabı hediye edilir. Bizim sevabımızdan hiç eksilmeden, onlara da aynı sevab gider. Kabul olması için haberdar olmaları gerekmez. Yani haberdar olmasa da, o sevab onların amel defterine yazılır.
Mümin, ibadetlerinin sevabını ölü diri herkese hediye edebilir. Kendi sevabından da hiç eksilme olmaz. (Hidaye)
Hatm-i tehlilin, ölü diri, herkese faydası vardır. (Mekatib-i şerife)
Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Kendisi için veya başka Müslüman için 70 bin kelime-i tevhid [hatm-i tehlil] okuyanın günahları affolur.) [Makamat-ı Mazheriyye]
Cuma günü ölmek
Sual: Cuma günü veya Ramazan ayında ölen mümine ve kâfire hiç azap olmaz mı?CEVAP
Cuma günü kabir azapları durdurulur. Bazı âlimlere göre, müminin azabı artık başlamaz. Kâfirin Cuma günü ve Ramazan ayı hariç, kıyamete kadar azabı devam eder. Cuma günü ölen müminler, hiç kabir azabı görmez. (S. Ebediyye)
Cuma günü denince, gecesi de anlaşılır. Ramazan ayı denince de, geceleriyle birlikte bir ay anlaşılır.
Farz sevabı tercih edilir
Sual: Camide her sabah Kur'an-ı kerim okunuyor. Sabahın sünnetini evde kılınca, camiye geç kaldığım için Kur'an-ı kerimi dinleme imkânı olmuyor. Kur'an-ı kerimi dinleyerek farz sevabı kazanmak için, sünneti evde kılmayıp camide mi kılmak daha evladır?CEVAP
Evet.
Sevab beklemek
Sual: Namaz, oruç, zekât, hac gibi her ibadeti yaparken Allah'ın emri olduğuna inanmak ve sevab beklemek lazım mıdır?CEVAP
Elbette.
Evi bağışlamak
Sual: Ölene kadar içinde oturmak şartıyla, evi birine bağışlamak caiz olur mu?CEVAP
Evet, caiz olur.